Moda ve sürdürülebilirlik üzerine çalışmalarıyla bilinen Doç. Dr. Başak Boğday Saygılı, tam da bu dönemin tüketim alışkanlıklarını sorgulamak için kritik bir zaman olduğunu belirterek önemli uyarılarda bulundu.
“Gerçekten ihtiyacım mı vardı, yoksa indirim psikolojisine mi kapıldım?”
Uzmanlara göre, tüketicilerin önemli bir kısmı indirim dönemlerinde mantıktan çok duygularıyla hareket ediyor. Yapılan çalışmalar, insanların gardıroplarında bulunan giysilerin yalnızca yüzde 20’sini aktif olarak kullandığını gösteriyor.
Doç. Dr. Saygılı, özellikle Kasım kampanyalarında alınan ürünlerin çoğunun unutularak dolabın arka sıralarına itildiğini söyleyerek şunları ifade etti:
“Bir ürünün indirime girmesi, onu mutlaka almak zorunda olduğumuz anlamına gelmez. Herkes kendine şu soruyu sormalı: İhtiyacım mı vardı, yoksa kampanyaların etkisine mi kapıldım?”
“Yeni aldığınız kıyafetlere bir ay boyunca şans verin”
Saygılı, tüketicilere pratik bir yöntem öneriyor. Buna göre; yeni alınan kıyafetler, alışverişin gerçekten mantıklı olup olmadığını anlamak için ilk bir ay içerisinde mutlaka kullanılmalı.
“Yeni aldığınız giysileri hemen kombine sokun, dolabınıza nasıl uyduğunu görün. Bu farkındalık, bir sonraki alışverişte çok daha sağlıklı kararlar almanızı sağlar.”
Saygılı, danışanları üzerinde yaptığı uygulamalarda bu yöntemin büyük fayda sağladığını ve kişilerin kısa sürede bilinçli tüketim alışkanlığı kazandığını vurguladı.
Kıyafet kullanımını kolaylaştıran yapay zekâ uygulamaları
Bilinçli tüketimi desteklemek amacıyla teknolojinin de devreye girdiğini belirten Saygılı, geliştirdiği “Stilim” adlı uygulamanın kullanıcıların kıyafetlerini planlayarak daha verimli kullanmalarına yardımcı olduğunu söyledi. Uygulama, haftalık ve aylık kombin önerileriyle gereksiz alışverişin önüne geçmeyi amaçlıyor.
“Sadece ucuz diye alınan ürünler, sürdürülebilirliğe zarar veriyor”
Saygılı, alışveriş alışkanlıklarının hem çevresel etkiler hem de kişisel bütçe açısından önem taşıdığını vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Sürdürülebilir bir gelecek; daha fazla satın almakla değil, daha doğru satın almakla mümkün olur. Sadece ucuz olduğu için alınan her ürün, dönemin ruhuna ters düşüyor.”