FETO’cu münafıklar gibi sırf şahsi menfaat peşinde koşan, ülkenin karışmasından nemalanan, kaostan beslenen bu kesimlerin çoğunun doğrudan veya dolaylı olarak FETÖ ile irtibatlı olduğu ortaya çıkmaya başladı.

17-25 Aralık’tan sonra FETO’nun HDP’ye oy istemesi, bugünlerde itirafçı olan FETÖ mensuplarının HDP’ye destek açıklamalarını doğrulaması, FETÖ öğrenci evlerinde PKK sempatizanı öğrencilerin barındırıldığının ortaya çıkması ile ülkeyi bölme, parçalama amacı güden tüm kesimlerin ittifak içinde olduğu ayan beyan ortaya çıktı. Bu durum işin alenileşen kısmı. Bir de henüz toplumun farkında olmadığı kesimlerin, grupların, cemaatlerin yapıp ettikleri var.

Fiilen FETÖ ile aynı amacı güden, ancak FETÖ’den tamamen uzak bir görüntü vererek kamufle olmayı beceren bu kesimler, FETÖ’den daha tehlikeli işler yapabilecek pozisyonlara yerleşme çabalarından geri kalmamışlardı. Siyasette, sivil toplum kuruluşlarında, kamuda yapılanmaya verdikleri önemi hiçbir şeye göstermiyorlardı. AK Parti’nin kuruluşundan bu yana partiye destekçi görünen bu kesimlerin, aktif oldukları dönemlerde parti il başkanlarını seçtikleri, milletvekili listelerini oluşturmada söz sahibi oldukları, yerel seçimlerde adayların belirlenmesinde etkili oldukları, istedikleri aday göreve gelince sonuna kadar nemalandıkları bugün açığa çıkmaya başladı.

FETO ile aynı amaca hizmet ettiği bugün aşikar olan grupların başında Nurcu adı altında gruplaşmasını sürdüren Yeni Asya gazetesi geldi. 17-25 Aralık ihanetinden sonra hükümeti karşısına alarak FETÖ’yü destekleyen bu grup, Türkiye’nin Suriye’ye girerek terör guruplarını süpürmesini de hazmedemeyerek adeta Türkiye’yi tehdit etmişti.

Bu gruptan sonra eteğindekini döken diğer grup ise her türlü bölücü faaliyete ve teröriste destek vermesiyle bilinen Mazlumder oldu. Bu yapı ekseninde aynı fikirleri savunan kripto FETO’cular, şimdi yarınları bekliyor.

Ellerine geçen her fırsatı değerlendirmeye çalışan kriptolar, iktidar yanlısı görünseler de aslında sadece menfaat kovalayan bir rant şebekesinden başka bir şey değiller. Yeri geldiğince kamu ihalelerini kapmak, yerel yönetimlerden iş kotarmak, yakınlarını işe yerleştirmek ve bol bol mal mülk sahibi olma sevdasından hiç şaşmıyorlar.

Neden deşifre olmuyorlar.

Basit.

Önceki günlerde gözaltına alınarak tutuklanan bir FETÖ mensubu konuyu özetliyor. “17 Aralık’tan sonra ben örgütten koptum, ama bu kopuşumu kime anlatabilirdim? Gideceğim Savcı, Polis hep FETÖ mensubuydu. Onlara bu kopuşumu bildirecek olsam hayatımla oynardım. Bu riski göze alamadım. Ama bugün bildiğim her şeyi anlatıyorum” diyordu.

İşin özü bu.