Efendim merhabalar.

Şanlıurfaspor Antalyaspor’a  kendi sahasında santrası bile yapılamayan son saniye golü ile 3-2 mağlup oldu ve zirveden bir adım daha uzaklaştı.

Ligin ikinci yarısına büyük umutlarla başlamak isteyen ve son üç haftada galibiyete hasret kalan Şanlıurfaspor, hem kötü gidişe dur demek için, hem de zirveye bir adım daha yaklaşmak için Antalya karşısına  mutlak galibiyet parolası ile çıkmıştı. Ancak maça tutuk başlayan ve bir anda 2-0 geriye düşen Şanlıurfaspor kenar yönetimi acil önlemler alarak, önce Volkan,Hakan değişikliği ile ikinci yarıda durumu 2-2 ye getirmeyi başardı.Ancak herkes maç böyle bitecek derken son saniye golü ile sahadan puansız ayrıldı. Sonuç? Cihat Arslan maç bitiminde yaptığı açıklamanın sonrasında, yönetimden gerekli desteği göremeyince,dün istifasını sundu ve takım Osman Özköylü ile yola devam etme kararı alındı.

İnanın stadda üzüntüden 10 dakka kadar olduğumuz yerden kalkamadık.

Sizi bilmem ama Cuma akşamından beridir yüreğim yanıyor. Yazık oluyor bu takıma, yazık! Başka Şanlıurfaspor yok dedik, sadece sağır sultan duydu da duyması gerekenler duymadı, duymak istemediler.

Şöyle derler, gömleğin ilk düğmesini yanlış düğmelerseniz diğer düğmelerde yanlış düğmelenir.

Sezon başından itibaren yapılan hatalar silsilesinde bugünlere gelindi.

Şimdi biraz geriye dönelim ve bugüne nasıl geldik bir hatırlayalım.

Lige şampiyonluk iddiası ile başlayan Şanlıurfaspor takımı Cihat Arslan’a emanet edince başta ben olmak üzere en önemli transfer Cihat hocadır dedik. Doğrumudur? Evet doğrudur.

Yapılan transferlere baktığımızda, Kemal Tokak, sakat, belki oynar, transfer parası verilmeden alındı.hangi akla hizmet? Berber Ali abi cevap versin.

Tello alındı.hangi Tello? İşi bitmiş bir Tello, size ayakbağı olur,nitekim şimdi bu pozisyonda.Git desen gitmez, oyna desen oynamaz.

Hüsnü Başkurt alındı, nerde şimdi? Gitti.

Hüseyin Tok,alındı. Abdülkadir Özdemir sezonu kapatınca, Hüseyin efendiye takımda kal dendi. Adam da forma giyersem kalırım, yoksa gidiyorum, demiş. Eğer doğruysa, eyvah ki eyvah. Adam ın oynadığı top meydanda, nasıl oynadı? Tamirci Emin usta cevap versin.

Ekrem Dağ,alındı.Eh işte. Oynarsa, iyi dedik. Randıman vermedi.

Serdar Özbayraktar, golcü diye alındı. 19 hafta sonunda onadığı top meydanda ve de gitti zaten. İyi diye alındıysa, neden gitmesine izin verildi. Yoğurtçu Hacı abe cevap versin.

Abdülkadir Özgen, kaç sezon peşinden koşmuşuz. Aldık.meydanda.

Bu takımda bir tane Urfalı var mı? Yok. Neden yok? Ciğerci hasan abe cevaplasın.

Cihat Hoca, sezon başında transfer listesi vermişti, bu listede kimler vardı? Kimler alındı ,kimler alınmadı? Ara transferde listede kimler vardı, kimler alındı? Bu sorulara da,terzi Mehmet abi cevap versin.

Şimdi  spor kamuoyu bilgilendirilmezse, taraftar olup bitenden habersiz olursa, ilgililer zamanında gerekli açıklamaları yapmazlarsa, bu ve bunun gibi soruların cevaplarını da yukarıda adı geçenlerden duyarız.

Herşeyi bir tarafa bırakıp, bembeyaz bir sayfa açılıyor.

Şanlıurfaspor Osman Özköylü ile yoluna devam edecek.Cumartesi günü Elazığ deplasmanında Özköylü takımı nasıl hazırlar, nasıl motive eder,bilemiyoruz. Ancak, Şanlıurfaspor Elazığ’dan mutlaka puan veya puanlar almak zorunda. Çünkü böyle giderse play offdan da uzaklaşırız ve bunu düşünmek bile istemiyorum.

Edece ben değil sarı yeşil renklere gönül verenlerin hepsi aynı duyguları paylaşıyorlardır.

Gelelim, Antalya maçının 36. Dakikasında bir avuç  Antalya taraftarı ile kırmızı –beyaz tezahüratı yapan, sözde Şanlıurfaspor ‘u desteklemek üzere tribüne gelenlere. Saysanız iki elin parmakları kadar ya varsınız ya yoksunuz.

Arkadaşım takımın 2-0 yenikken, sen takımının oyununu beğenmeyebilirsin. Takımın lehinde tezahürat yapmazsın, medeni bir şekilde tepkini gösterirsin. Ama, rakip takım lehine ,rakip taraftarla birlik olup, tezahürat yapamazsınız.ya bu maçı Şanlıurfaspor 3-2 alsaydı, siz hangi yüzle bir daha o tribünlere gelecektiniz? Takımımız iyi oynamayabilir ve o gün şok gollerle bir anda 2-0 yenik duruma düştük. Ancak şartlar ne olursa olsun, Gap Arena’da Şanlıurfaspor aleyhine bağırmak, bu takıma, bu şehire, bu şehirin insanlarına yapılacak en büyük kötülüktür.

Şahsen o dakikada, aynı renklere gönül vermiş bir avuç taraftar olduğunu zannedenlerden utandım, stadı terketmek istedim. Midem bulandı yapılan kırmızı beyaz tezahürattan.

Önümüzdeki günler neler getirecek hep beraber göreceğiz.

Görüşmek üzere.

[email protected]