Title of a News Article

Yandaş gazeteci Urfa sorumlusunu yazdı...

Yandaş gazeteci Urfa sorumlusunu yazdı...
banner206

İktidara yakın Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan: "Bugün bir “mesela” örneği vererek ve gözle görülür bir risk de alarak kendi adıma karnından konuşma döneminin sonuna geldiğimi beyan ederim. Bugünkü meselalara AK Partinin seçimden sorumlu iki genel başkan yardımcısıyla başlayayım mesela."

Kılıçarslan, AK Parti'nin Şanlıurfa'da kaybetmesi deki etkenin de genel başkan yardımcısı Efkan Ala'nın olduğunu söyledi.

Kuruluşundan bu yana ilk kez büyük oy kaybederek ikinci parti olan AKP’de seçim yenilgisinin nedenleri masaya yatırılırken, yandaş medyada iktidarı eleştiren sesler çıkmaya başladı. İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan, “Artık karnından konuşmanın, vantrilok taklidi yapmanın hiçbir işe yaramadığı yere geldik dayandık” dedi ve seçim yenilgisinin sorumlusu AKP’li isimleri saymaya başladı.

İsmail Kılıçarslan, “Bugün bir “mesela” örneği vererek ve gözle görülür bir risk de alarak kendi adıma karnından konuşma döneminin sonuna geldiğimi beyan ederim. Bugünkü meselalara AK Partinin seçimden sorumlu iki genel başkan yardımcısıyla başlayayım mesela” ifadelerini kullandı ve AKP seçim işlerinden sorumlu başkan yardımcısı Ali İhsan Yavuz ve yerel yönetimlerden sorumlu başkan yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz’ın isimlerini verdi.

Kılıçarslan, “Başarılı bir seçim atlatsalardı ‘maşallah’ demeyecek miydik? Elbette diyecektik. Şimdi “olmadı yahu bu iş, yanlış yaptınız?” desek hain mi oluruz? Yahut “hesap kesiyor” durumuna mı düşeriz? Olur mu öyle şey? ‘Mesela’lara AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala ile devam edeyim mesela” dedi.

‘EFKAN ALA DEMEMİN İKİ SEBEBİ VAR’

Efkan Ala ismini vermesinin iki sebebi olduğunu belirten Kılıçarslan, şunları sıraladı:

“Birincisi, AK Parti’nin bu dönemdeki en güçlü ismi olması. İkincisi de, ‘sözlerim kesinlikle Efkan Ala’ya değil’ dememe rağmen epeyce ‘olay’ olan bir tweetimi açıklama şansı bulmam.

Aslında biraz geriden başlayayım. Efkan Ala, Diyarbakır’da gerçekleşen bir “ilçe adayları tanıtım” toplantısında “çözüm süreci yeniden başlar” anlamına gelecek bazı açıklamalar yapmıştı hatırlayacaksınız. O açıklamaları izlediğimde “bu risk niye alınıyor ki durduk yerde?” diye düşünmüştüm. Öyle ya. Ortada Cumhur İttifakı’nın böyle bir yönelimi yokken, dahası AK Parti seçmeninin “yeni bir çözüm süreci hakkında ne düşündüğü” ile ilgili bir sonuç elde değilken Ala’nın bu konuşması belirgin bir riskti.

Bu açıklama doğuda yankılanmak yerine batıda yankılandı ne yazık ki. Kütahya’sı, Afyon’u, Balıkesir’i, Denizli’si derken AK Parti açısından “düşmeyen yer kalmadı” desek yeridir. Ayrıca mesela Bursa’nın aday dizaynını tek başına Efkan Ala yaptı. Erzurum Aziziye’de de öyle oldu. Dahası Urfa’da da müdahil oldu sürece ve Urfa’nın istemediği Beyazgül aday gösterildi. Daha pek çok yerde böyle gelişti bu. Şimdi açıkça yazacağım. Ala’nın “çözüm süreci” vurgusu tutsaydı, gövdesini koyarak aday yaptığı isimler takır takır kazansaydı biz kendisi hakkında “çok doğru hamleler yaptı” der miydik? Evet ve elbette. Niçin demeyelim? E peki bu başarısızlığı, nezaketimizi bozmadan niçin eleştirmeyelim? Bu niçin bir eleştiriye konu olmasın? Bakın bir kez daha söyleyeyim. Efkan Ala sadece bir “mesela.” Başka meselalarım da var elimde.”

‘NEREDE EROL OLÇAK KAMPANYALARI?’

AKP’nin reklam kampanyasını da eleştiren Kılıçarslan, şöyle devam etti:

“Mesela son derece yavan ve son derece başarısız bir seçim kampanyası ile seçmen karşısına çıkılmasını sağlayanları, AK Parti’nin seçmenine ne dediğinin asla anlaşılmadığı bu tuhaf kampanyayı eleştirmeyelim mi? Şöyle demeyelim mi mesela: Rahmetli Erol Olçak’ın kampanyaları nere, “Türkiye’nin her beldesinin kampanyasını bizim ajans yapacak” yaklaşımıyla işi sadece “finans” olarak gören anlayış nere?

Mesela AK Parti’deki “düşmanı dost etmeyen, dostu da küstüren” Kamalist yanlamayı ve bunun müsebbiplerini konuşmayalım mı istiyorsunuz? Unuttuk mu Galata’da Kelime-i Tevhid Sancağına söven çocuğa Kamalizm üzerinden sahip çıkanları? Niçin unutalım?

Hem sorarım hepimize: Tüm bunları konuşmayınca elde edeceğimiz “iyi sonuç” nedir? İnsanlara makamlarından kaynaklanan vazifelerini hatırlatıyor olmanın, bunun derdini taşımanın “kötü bir şey” olarak kodlanamayacağını biliyor olmamız lazım artık.”

Güncelleme Tarihi: 06 Nisan 2024, 11:21
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195