Sezen Aksu, 2017 yılında seslendirdiği “Şahane bir şey yaşamak” adlı şarkısında Hz. Adem ve Havva’ya hakaret ettiği gerekçesiyle 5 yıl sonra linç ediliyor.

Ne diyor şarkısında..

“Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e..”

Peki Sezen Aksu “Manifesto”sunda ne demiş biliyor musunuz?

“Niye herkes bu kadar ciddi

Okunmamış kitaplar ama ciltli

Asık asık yüzlü insanlar

Ta yüreğine kadar kilitli”

Sezen Aksu’nun “Şahane bir şey yaşamak” adlı şarkısında Hz. Adem ve Havva’ya “cahil” demesinin şifresi, aynı albümdeki “Manifesto” adlı şarkıda gizli.

Yazıyı sonuna kadar okuyun hele.

Sezen Aksu’nun Hz. Adem’i sevmediğini başka şarkılarında da dile getirdiğinden bahsedeceğim.

Müzik eseri olarak “Şinanay”dan farksız olan, kelimelerin kafiyelere uymaktan öte anlam taşımadığı “Şahane bir şey yaşamak”ta bir felsefi bir derinlik elbette var. (Şarkının orjinali: Khaled - C'est La Vie)

İnancımıza göre ister Rum, ister Türk, ister Müslüman, ister Hristiyan veya Musevi olsun tüm insanların atası Hz. Adem’dir. Tüm insanlık, Adem ve Havva’nın neslidir.

Mesele, Sezen Aksu’nun şarkısıyla başladı, tartışmaya girmeyen siyaset ve din adamı kalmadı. Diyanet İşleri Başkanlığı da konuyla ilgili bir açıklama yaparak, “Hz. Adem ile Havva’nın İslam’ın seçkin şahsiyetleri olduğunu, yapılan her açıklamada hassas olunması” gerektiğini duyurdu.

Peki, İslam’ın seçkin şahsiyetleri olan Hz. Adem ve Havva hakkında, İslam’ın kitabı Kur’an-ı Kerim ne diyor?

Âdem’e de: “Ey Âdem, eşinle beraber cennete yerleşin, oradaki nimetlerden istediğinizi bol bol yiyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın; yoksa zâlimlerden olursunuz” dedik. (Bakara / 35. Ayet)

Allah: “Ey Âdem! Sen de eşinle beraber cennete yerleşin. Dilediğiniz yerden canınızın çektiği her çeşit nimetten yiyin, için. Fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zâlimlerden olursunuz!” buyurdu. (Araf / 19. Ayet)

Hz. Adem ve eşi Allah’ın bu emrine karşı geldiler mi? Evet, Allah’ın emrine karşı geldiler. Şeytan’a uyup, yaklaşılmaması gereken ağaca yaklaştılar ve zalimlerden oldular. Hz. Adem ve Havva’nın bu emre uymayarak zalimlerden olduğunu söyleyen Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim’dir.

Bunun üzerine şöyle buyurduk: “Ey Âdem! Şüphesiz bu İblîs, senin ve eşin için çok tehlikeli bir düşmandır. Dikkat edin de, sizi cennetten çıkarmasın! Yoksa ihtiyaçlar içinde koşturur durur, sıkıntı çeker, perişan olursun.” (Taha / 117. Ayet)

Hz. Adem ve Havva Allah’ın emrinin dışına çıkıp, İblis’e uydular mı? Evet uydular. Bunun üzerine cennetten kovuldular mı? Evet kovuldular. İhtiyaçlar için koşturup durmaya, sıkıntı çekmeye, perişan olmaya başladılar mı? Evet. Bunu bildiren de İslam dininin kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim.

Derken şeytan ona vesvese verip: “Ey Âdem! Ne dersin, sana ölümsüzlük ağacını ve asla yok olmayacak bir saltanatın yolunu göstereyim mi?” dedi. (Taha / 120. Ayet)

Böylece Âdem ve Havva o yasak ağaçtan yediler. Bunun üzerine ayıp yerleri kendilerine açılıp belli oluverdi de oraları hemen cennet yapraklarıyla örtmeye çalıştılar. Böylece Âdem, Rabbinin emrine karşı geldi ve şaşırıp kaldı. (Taha / 121. Ayet)

Hz. Adem ve eşi Havva Rabbin emrine karşı gelip, yasak ağaçtan yedikten sonra büyük bir ayıpla karşı karşıya kaldılar mı?

Evet, kaldılar.

Allah’ın emrine karşı geldiler mi? Evet, geldiler.

Şaşkın hale düştüler mi? Evet düştüler.

Bu ayetin sonunda “Ademu Rabbehu feğeva” geçer ki, buradaki “ğeva” ifadesi, Kur’an sözlüklerinde “Temelsiz, batıl bir inanışa dayalı cehalet” olarak açıklanmaktadır. Delalete düşme, yoldan sapma ifadesi bu şekilde ifade edilir.

Sonra Âdem, Rabbinden öğrendiği sözlerle Allah’a yalvardı, tevbe etti, Allah da tevbesini kabul buyurdu. Doğrusu O, tevbeleri çok kabul eden, nihâyetsiz merhamet sahibi olandır. (Bakara / 37. Ayet)

Hz. Adem ve Havva’nın “zalim”, ‘cehalete düşmüş”, “cennetten kovulmuş”, “şaşkın” olduğunu kesinlikle hiçbir insan evladı söylemiyor. Bunu ifade eden doğrudan doğruya onları yaratan Allah.

Hz. Adem ve Havva’nın Allah’a böylece isyan ettiğini, isyanı neticesi cennetten kovulduğunu, zalimlik yaptığını, cehalete düştüğünü Kur’an-ı Kerim doğrudan beyan ediyor. Hz. Adem bu suçlarını itiraf etti ve affını diledi. Allah da Adem’in duasını kabul etti ve ceza olarak da dünyaya gönderdi.

Hz. Adem hakkında ayette geçen bunlar.

Peki bu konu paralelinde hadis-i şeriflerde ne geçiyor diye bakalım.

Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Tirmizi’nin ortak olarak Ebu Hureyre’ye dayandırdığı rivayet şöyle:

“Hz. Adem ve Musa aleyhimasselam münakaşa ettiler. Musa, Adem´e: "İşlediğin günahla insanları cennetten çıkaran ve onları şekavete (bedbahtlığa) atan sensin değil mi!" dedi. Adem de Musa´ya: "Sen, Allah´ın risalet vermek suretiyle seçtiği ve hususi kelamına mazhar kıldığı kimse ol da, daha yaratılmamdan (kırk yıl) önce Allah´ın bana yazdığı bir işten dolayı beni ayıplamaya kalk (bu olacak şey değil)!" diye cevap verdi." Resulullah devamla dedi ki: "Hz. Adem Musa´yı ilzam etti!”

Sahih olduğuna inanılan bu hadis-i şerif’e göre; Hz. Adem, günah işlemesinin ve cennetten çıkarılması dolaysıyla insanları bedbahtlığa atanın kendisi olmadığını, bu kaderin Allah’ın yazgısı olduğunu ifade eder.

Şimdi başa dönelim.

Sezen Aksu’nun Hz. Adem ve Havva’dan bahsettiği “Şahane bir şey yaşamak” şarkısıyla aynı albümde bulunan “Manifesto” adlı eserinde, “Niye herkes bu kadar ciddi, okunmamış kitaplar ama ciltli, asık asık yüzlü insanlar, ta yüreğine kadar kilitli” derken ne demek istemiştir?

Bundan beş yıl önce seslendirilmiş bir şarkının sözleri bugün ne diye gündeme geldi?

Sezen Aksu’yu bu şarkısı sebebiyle eleştirenler hidayete mi erdi?

Bu güne kadar okumadıkları ciltli kitapları mı okudular da yüreklerindeki kilit açıldı?

Bilemiyoruz.

İşin ilginç yanı ne biliyor musunuz?

“Geri dön”, “Son bakış”, “Kaybolan yıllar”, “Tutuklu” gibi yüzlerce eseri yazan ve seslendiren, bu ülkede yaşayan hemen her insanın en az bir kere mırıldandığı, yüreklere dokunan şarkıların yazarı Sezen Aksu’nun, Kur’an ayetlerindeki derinliği keşfi.

Esas bu Sezen Aksu var ya..

Edebi anlamda Karacaoğlan’dan farksız.

Bakın 1993 yılında çıkardığı “Adem olan anlar” adlı şarkısında ne diyor?

Youtube’dan “Adem olan anlar” yazıp şarkıyı dinleyebilirsiniz.

“Ben seni de sevmedim Adem

Doğruyu duymak istiyorsun madem

Alt tarafı bir elma yedik beraber

Zehir zıkkım oldu bize bal badem”

Şimdi kendimize soralım.

Kur’an-ı Kerim’de ve sahih hadislerde Hz. Adem hakkında söylenenleri okuyalım mı okumayalım mı?

Sezen Aksu’yu dinleyelim mi dinlemeyelim mi?

Sahi şehitlerimize hakaret eden “Dinleyiverin Gari” şarkısı hakkında niye konuşulmuyor.

Cahit Berkay’ın başında olduğu Moğollar müzik grubunun 1994 yılında çıkan albümünde yer alan, o günden bu yana düğünlerde çalınıp söylenen, tüm milletin hopur hopur zıplayarak oynadığı “Dinleyiverin gari” şarkısında “Kul hakkı yetim hakkı palavradır palavra, niyazidir şehitler, sızlamaz bu kemikler, inilerler gari” diyor. Aynı şarkıda bir sürü politik gönderme yapılıyor.

Yeter ya, bu kadar yazıyı kim okuyacak.