Gençlik, bir milletin geleceğidir. Geleceği kuran ve sürdüren, sürdürecek olan da  yine gençliktir. Bu tanım klasik gibi olsa da gerçeğin ta kendisidir.Bu kadar ulvi sorumluluğu olan Gençliğin büyük çoğunluğu  ; Sanal ortamın çıkmazında gezinen, hayattan ve çevreden kopuk, Milli ve manevi değerlerden yoksun, günübirlik yaşantıyı gaye edinmiş olarak MAALESEF görüyoruz..Ama;

          BİZİM GENÇLİK;

Ön yargısız, güvenilir, inanılır, sevgi dolu, geniş yürekli .

Çok okuyan, çok düşünen, çok çalışan

Kendisine güvenilen, Emin, Salim, Salih

.

 Nefret ve öfke tuzağına kapılmadan, sabırlı, soğukkanlı, bilinçli, bilgili

 Ümmetin derdi ile dertlenen

Allah rızasından başka bir rızaya gönül vermeyen

İdeolojilerin körlüğüne değil, İslâm’ın evrenselliğine İnanan

İslâm kültürünün yeniden hayata geçirme azmine yönelik çalışan

Çileli bir yolculuğun maneviliğinde azimle sabırla yürüyen

Medeniyetimizin ve kültürümüzün bütünlüğü içinde ayrıma gitmeden, beslenen ve birikim sağlayan

Günün dalgalarına kapılmayan, yolunu seçebilen

Geçmişten ders alan ama geçmişe takılmayan, geleceğe bakan

Geçmiş bir birikim, bir deneyim, bir öz; Gelecek ise bir ufuk, bir hedef olduğuna inanan

 Geçmişe takılmadan, anı iyi değerlendiren, geleceğe yürüyen

Müslüman olma onurunu yaşayan, yaşatan, gururdan, kibirden uzak

Diklenmeden Dik duran bir gençlik olmalıdır.

 

         Bugünümüzün ve yarınlarımızın mukaddes   teminatı  olan gençliğimizi, İnşallah şer odaklarının tuzaklarından koruruz. Dünya yaşlanırken Türkiye’nin genç kalması Ümmet düşmanı tüm güçleri aynı paydada birleştiriyor ve korkutuyor. Bu korkuları, büyük ve derin tuzakların habercisidir. Ancak Aileler,Eğitimciler, Yöneticiler ve Siyasiler gençlerimizi bu tuzaklardan el birliği ile koruyabilir. İnşallah! Yarınlar İnananların zaferiyle sonuçlanacak…