Şanlıurfaspor eski Kulüp Başkanı İş Adamı Fethi Şimşek, 16 Nisan’da yapılacak ‘Başkanlık Sistemi’ referandumunda ‘evet’ oyu kullanacağını belirterek, “Türkiye, 16 Nisan’da yepyeni bir güne uyanacak” dedi. Şanlıurfaspor’la ilgili de konuşan Şimşek, Şanlıurfaspor’un bu yıl ligde kalacağını ve önümüzdeki yılda Süper Lig hesapları yapacağına inandığını söyledi.

RÖPORTAJ: UĞUR BUDAK

Bu haftaki röportajımızın konuğu Şanlıurfaspor eski Kulüp Başkanı İş Adamı Fethi Şimşek oldu. Şanlıurfaspor’da yaklaşık 4 yıl kulüp başkanlığı yaptıktan sonra sezon başında görevini İsmail Bağıban’a devren İş Adamı Fethi Şimşek ile; hem 16 Nisan’da yapılacak referandumu hem de ligde kalma mücadelesi veren Şanlıurfaspor’u konuştuk.

16 Nisan’da yapılacak referanduma ‘evet’ diyeceğini açıklayan Şimşek, “Bu Türkiye için çok önemli yapısal bir değişim, tamamen dünya arenasında istikrarlı, başkanı belli olan, yönetimi belli olan, otoritesi belli olan, iradesi belli olan yeni bir yönetim modelidir” dedi.

“Nefret ediyorum”

İş Adamı Şimşek, Şanlıurfaspor’un bu sezon aldığı başarısız sonuçlara da dikkat çekerek, “Urfaspor’un başarısı için dua ediyorum. Benimle başarı olmayacaksa başkasıyla gelmesin diye düşünenler var. Bu takımın başarısız olabilmesi için dua eden insanlardan nefret ediyorum” diye ifade etti.

İşte Fethi Şimşek ile yaptığımız o röportaj…

Türkiye’de 16 Nisan’da referandum yapılacak, bu seçimle ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?

16 Nisan’da inşallah Türkiye yepyeni bir Türkiye olarak dünya arenasında olduğunu gösterecektir. Referandumda ‘evet’ çıkarsa sistem değişikliği oluyor. Türkiye’nin yıllardır özlemin çektiği yani rahmetli Erbakan, Süleyman Demirel, Turgut Özal’ın hayalini kurduğu bir Türkiye’ye doğru gidiyoruz. Herkesin arzulayıp da yapamadığı ‘Başkanlık Sistemi’ni Cenab-ı Hak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a nasip edecektir. Bu Türkiye için çok önemli yapısal bir değişim, tamamen dünya arenasında istikrarlı, başkanı belli olan, yönetimi belli olan, otoritesi belli olan, iradesi belli olan yeni bir yönetim modelidir. Bunun başta Urfamıza olmak üzere memleketimize ve coğrafyamıza iyi ve uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah çok güzel günler önümüzde olacak.

Referandumda ‘evet’ çıkması durumunda ülkemizde yaşanan bu ekonomik kriz ve terör olayları son bulabilir mi?

 Öncelikle ne olacak? Yönetim konularında en önemli konulardan birisi bir köyde iki muhtar olmaz, bir köyde bir muhtar olur, irade tektir ve bu irade desteğini halktan alır. Bunun için tek iradeli başkanlık sistemine geçmemizle birlikte Türkiye çok daha güçlü bir hale gelecektir, çok daha sistematik bir yapıya kavuşacaktır. Buda beraberinde Türkiye’deki siyasi sorunları, terör sorununu, ekonomik sorunları bir bir çözüme kavuşturacaktır. Ekonomi neyi sever? İstikrarı sever. Cumhurbaşkanımız her zaman bunu söylüyor; “Bu sorun Recep Tayyip Erdoğan’ın sorunu değildir.” Bu Türkiye’nin sorunudur, geleceğimizdir. Halkın yüzde 51’inin desteğini alamayan birinin başkan olma şansı yok. Halk her zaman doğru yapar, vatandaş her zaman doğru yapar. Bir irade vatandaşa dayanıyorsa vatandaşın istediği gibi hareket etmek zorundadır. Sadece siyasiler değil, bürokrasi de artık vatandaşa dayanacak. Eskiden bürokrasinin hiçbir sorumluluğu yoktu. “Bir iktidar gelir bir iktidar gider, onlar yolcu biz hancı” diyorlardı. Yani iktidar değiştiği anda yeni iktidara yağ çeken adam yine koltuğunda kalıyordu ama şimdi iktidar diyecek ki; “Sen benim bürokratımsın, senle beraber bu vatandaşa söz verdik, bu vatandaş da bizi seçti. Ben gidersem sen de gidersin.” Gelene yağcılık yapmak tarzındaki sistemler son bulacak. Amerika’da Obama gitti, ekibi de gitti; Trump ekibiyle geldi. Şimdi iktidar değişimi topyekün olur, bunu sadece vatandaş değiştirir. Vatandaşın yüzde 51 oyunu alan bu ülkeyi yönetir, vatandaş ‘dur’ dediği yerde de durur. Bu değişimin kararını vatandaş verir. Şimdi bunu söylüyorlar “Ya vatandaş yanlış yaparsa?.” Vatandaş yanlış yaparsa kendi yanlışını düzeltme yetkisi var, başka bir otorite yok ki. Halkın iradesini temsil eden başkanlık sistemi var. Halk yanlış yaptığı anda kendi yanlışını kendisi düzeltir. Vatandaş yanlış yapmaz, çoğunluk yanlış üzerinde birleşmez. Ben 16 Nisan’da Türkiye’nin yepyeni bir güne uyanacağını, Urfamızın, Türkiyemizin ve bölgemizin güçlü bir siyasi irade ile birlikte çok daha güzel olacağına inanıyorum.

Bu yeni sistemi diktatörlüğe benzetenler var, bununla ilgili siz neler söyleyeceksiniz?

Yalan. Vatandaş ne istiyorsa o olur. Cumhurbaşkanımız vatandaşa güveniyor, bu nedenle yeni sisteme geçiyor. Bu arada Şanlıurfa’ya yaptıkları hizmetlerden dolayı Sayın Bakanımız Faruk Çelik’e, Büyükşehir Belediye Başkanımız Nihat Çiftçi Bey’e ve Valimiz Güngör Azim Tuna’ya ve bütün milletvekillerimize teşekkür ediyorum. İnşallah Türkiye’nin yolu açılacak, yolumuza emin adımlarla yürüyeceğiz.

Şanlıurfaspor’a gelirsek neler söyleyeceksiniz? Şanlıurfaspor’da yaklaşık 4 yıl boyunca kulüp başkanlığı yaptınız, Urfaspor’un şuandaki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

4 Yıl boyunca Urfaspor’a hizmet ettim, beni bir hayli yordu. Hoş helal olsun Urfaspor’a. Şuanda beni görenler diyor ki; “Başkanım siz gençleşmişsiniz.” Allah’a şükür takımımız küme düşmedi, hiçbir zaman da inşallah düşmeyecek. Allah bizi seviyor Sivasspor maçını kazandık, inşallah Mersin İdmanyurdu ve Samsunspor maçını da kazandıksa önümüz açık olacak.

4 yıl görev yaptığınız sürede Şanlıurfaspor neden Play-Off’a kalamadı? Bu konuda hatalar mı yapıldı?

İki dönem önce olmadık şeyler oldu ve biz Play-Off’a gidemedik. Yıldız futbolcular vardı, çok güçlü bir kadromuz vardı ama en son bir şey oluyorsa başarıya gidemiyoruz. Şuanda Yeni Malatyaspor zirveyi hak ediyor mu? Hayır. Başka takımlar da zirveyi hak ediyor ancak şans yanınızda olmadığında başarı da zor geliyor. Bu konuda memleketin gönül birliği, başarıyı istemesi de çok önemlidir. Şanlıurfa’da topyekûn herkesin Şanlıurfaspor’un Süper Lig’e çıkmasını istediği gün Şanlıurfaspor Süper Lig’e çıkar. Futbolcusuyla, taraftarıyla, vatandaşıyla, halkıyla birlikte başarı ruhu olmalıdır, bu olduğu zaman başarı gelecektir.  Bu iş tek başına yıldız futbolcuyla da olmuyor, mutlaka her şeyin bir araya getirilmesi gerekiyor. Bu sezon Şanlıurfaspor inşallah TFF 1. Lig’de kalacak ve önümüzdeki yıl inşallah yeniden Süper Lig hesapları yaparız. Türkiye’nin gözbebeği olan bu memleketin, mutlaka Süper Lig’de olması lazım. Ekonomik açıdan, siyasi açıdan, kültürel açıdan, turizm açısından biz Türkiye’nin gözbebeğiyiz. Bunun için bu takımın mutlaka Süper Lig’e çıkmasına inanıyorum. Ben her zaman dualarımla Urfaspor’un arkasındayım. Sezon başlamadan başkanlığı bıraktım ama her zaman kalbim Urfaspor’la çarpıyor ama hiç karışmıyorum. Çünkü karıştıkça karıştırırsınız. Görev kimdeyse onun rahat rahat görevini yapması lazım, senin görevin bu takıma dua etmek ve elinden geliyorsa maddi destekte bulunmaktır. Bu takımın başarısızlığına dua eden insanlardan nefret ediyorum. Yani benimle olmayacaksa başkasıyla başarı gelmesin diye düşünenler var. Ben benimle olmadıysa kimse olursa olsun diye dua ediyorum. Sivasspor maçını tamamen izledim, kazandığımız için çok mutlu oldum.

Kulüp Başkanlığı görevini neden dolayı bırakmıştınız?

Ben şunu gördüm; Dinleneyim, belki başka bir el takımı başarıya taşır. Ben Urfaspor’a zarar vermemek için, kendime zarar vermemek için kan eğişimi olsun, yeni bir yüz olsun diye görevi bırakma kararı aldım. Dünya kadar hata da yaptık, güzel şeyler de yaptık. Bu takımı 4 yıl boyunca ligde tuttuk, bizimle birlikte bu lige yükselip de sonradan düşen çok takım var. Şanlıurfaspor’un 5 yıldır bu ligde kalması da bir başarıdır ama tekrar söylüyorum; Bu takımın yeri Süper Lig’dir. İstikrarlı, dikkatli daha temkinli davranarak kısmet olduğunda Süper Lig’e çıkacağız.

4 Yıl boyunca Urfaspor’da görev yaptıktan sonra bu önemli görevi bıraktınız, zor olmadı mı kulüp başkanlığını bırakmak? 

Tabi ki zor oluyor, o heyecan, o arzu ve istek çok güzel bir şey, üzüntüsü de hoş, sevinci de hoş. Ancak gerçekten kolay bir görev değil. Bir coğrafyayı temsil ediyorsunuz, sadece Urfaspor’u değil. Herkesin gözü sizde, hata yapma şansınız yok. Şanlıurfaspor’a başkanlık yapmak gerçekten bir şereftir, bir onurdur. Benim dönemimden sonra bütün yük Sayın Bakanımızda, Sayın Valimizde kaldı. Urfalıların zenginleri nerede diye soruyorum. Ben zannettim ki; benden dolayı yani “Nede olsa Fethi Bey’de var  o veriyor zaten” diye düşünerekten takıma maddi destek sağlamıyorlar ama bu dönemde destek vermiyorlar. Yönetici arkadaşlarımız destek sağlıyorlar, fedakârlık yapanlar var ama yönetimde olmayıp da varlıklı olanlar bu parayı mezara mı götürecekler? Böyle bir söz mü almışlar, memleket için harcamayacaklarsa ne için harcayacaklar? Yani bu maddi imkânlarını bu insanlara vermeyecekler de kime verecekler. En zenginin de en fakirin de olduğu bir coğrafyadayız.  Ben imkânlarım olduğu sürece vatandaşımıza, memleketimize yardımcı olmaya çalışacağım.

Şuanda ne yapıyorsunuz, zamanınızı nasıl harcıyorsunuz?

Daha çok iş hayatına odaklandık. Çünkü çok sayıda işlerimiz var. Hem eğitimci kimliğim hem iş adamı kimliğindeyim. Çabalarımız, çalışmalarımız devam ediyor yine Urfa için çalışıyorum. Şanlıurfaspor’da bu dönemde benim uzak durmam gerekiyordu ki, arkadaşlar rahat rahat çalışsınlar. Benim görevim arkadaşlarımın başarısı için dua etmektir, çaba göstermektir. Bunun dışında birileri gibi ‘Başarısız olsunlar da ben geleyim’ diye bir düşüncem asla yok. Böyle bir zihniyet yanlış bir zihniyet, başarılı olsun yine ben gelirim, yeter ki başarılı olsun. Bu memleketin ihtiyacı olursa göreve gelirsin, bu memleket bunu hissederse bunu yaparsın.

Zamanınızı ayırdığınızdan dolayı teşekkür ederim.

Ben sizlere teşekkür ederim.