Önceki gün imzalanan Valiler Kararnamesi ile Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük Bursa’ya, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna Urfa’ya Vali olarak atanmış.
Özellikle Urfa’nın sanayileşmesi adına önemli çalışmalara imza atan Vali İzzettin Küçük’ü Urfalıların hayırla yâd edeceği tartışılamaz. Vali bey, görevde olduğu sürece en büyük çabasını bu yönde kullanmış, kentin potansiyellerinin harekete geçirilmesi, bürokratik engellerin aşılması için elini taşın altına bizzat koymuştu.
Ahali, Vali İzzettin Küçük’ten memnundu, razıydı. Allah da kendisinden razı olsun.
Gelen gideni aratır sözünü Valiler için söylemeyi uygun bulmuyorum. Valiler, Devletin en büyük temsilcisi, eli, gözü, kulağıdır. Devlet adamı olunca, hele Vali olunca valizi her an hazırdır. Devlet görevi nereye verirse, oraya adeta koşarak gider. Ve öyle sanıyorum ki, hiçbir Vali gittiği memleketi beğenmeme, görevini layıkıyla yapmama gibi bir durumda olamaz.
Bir Vali eğer görev yaptığı şehirde layıkıyla hizmetlere imza atıyor, bürokrasiyi usulüne uygun işletiyorsa bu sistemin işlemesinde en önemli etken, alt kadroların becerikliliğidir. Şehrin bürokratları, seçilmişleri, memurları, ahalisi yöneticileri ne kadar teşvik eder, ne kadar hizmet talep ederse ancak o kadarını görebilir.
Ama bizdeki beklenti farklıdır.
Biz istemeyi bilmeyiz,
İstemeyi bilmediğimiz gibi, yapanı da çok iyi eleştiririz.
Memlekete gelen Vali’den süper fikirler bekler, “Bak biz bunu düşünmemiştik! Helal olsun!” demek için hazırızdır.
Bir de Vali ile yakınlaşma, bürokraside bir çark kurma düşüncesiyle rant devşirme peşinde olanlar vardır bizde. Vali’nin biri gelince nasıl ve ne şekilde bir araya gelebileceğinin hesaplarını yapar, programlarını takip eder, gölgesi olur adeta. Bu tür insanlar, adamda çalışma zevki bırakmaz. Hangi programa giderseniz sırıta sırıta etrafınızda döndüğünü görürsünüz. Böylesi tiplere karşı toplumda var olan tepki, memlekete katkı sağlayacak olanların da midesini bulandırır. Ne işim var Vali’nin peşinde koşayım diyerek olası fikir ve görüşlerini kendileriyle birlikte yaşatmaya devam ederler.
Oysa kente gelen Valiler, bir kenti tanımaya başlarken onların insanlarıyla bir araya gelmekten, kurumlardan brifingler almaktan, medyada yazılıp çizilenlerden faydalanır.
Gelin o Vali iyiydi, bu Vali kötüydü deme alışkanlığını terk edelim.
Göreve gelen kim olursa olsun, layıkıyla işini yapacağına inanıp, memleket adına, ülke adına, insanımız adına varsa beklentimiz, fikrimiz, düşüncemiz usulüne uygun şekilde paylaşalım.
Yeter ki şahsi menfaat elde etme düşüncesiyle insanların nefret ettiği işlerle uğraşmayalım.
Kalın sağlıcakla.