Şanlıurfa Belediyesi tarafından yürütülen Kızılkoyun Projesi kapsamında gün yüzüne çıkarılan 59 mağaranın bazılarında tarihi eserler çıktı.  Kazı ekibinin çalışması gereken mağaralarda bir zamanlar kepçelerin çalışmış olması ‘Tarih kepçelendi’ şeklinde yorumlandı.

Uğur BUDAK

Şanlıurfa’da, Kızılkoyun Projesi ile birlikte "Eski Urfa" olarak adlandırılan Haleplibahçe ve Tılfındır mahallelerinde tarihi dokunun yeniden gün yüzüne çıkarılması için çalışma başlatılmıştı. 387 ev ve iş yeri istimlâk edilerek 59 mağara ortaya çıkmıştı. Çeşitli hayvan figürü kabartmalarının meydana çıktığı mağaralarda, zaman zaman kepçelerin çalışması tepki çekiyordu. Tarih kokan bu mağaralarda Harran Üniversitesine bağlı kazı ekiplerinin görev alması gerekirken, kepçelerin görev yapması adeta tarihe zarar verdi. Çünkü bunu Şanlıurfa Müzesi kazı ekiplerinin yaptığı çalışmalar göz önüne seriyor. Son bir haftada bölgede çalışma başlatan kazı ekipleri, burada tarihi eserlere rastladı.

1500 yıllık Roma askeri heykeli bulundu

Şanlıurfa Müzesi kazı ekipleri, Kızılkoyun Projesi kapsamında ortaya çıkarılan bazı mağaralarda yaptığı çalışmalarda 1500 yıllık olduğu tespit edilen 2 adet Roma Askeri heykeli buldu. Bu heykeller koruma altına alınarak Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’ne götürüldü.

Mezarlık bulundu

Bu iki heykelin meydana çıkmasının ardından çalışmalarını arttıran Şanlıurfa Müzesi kazı ekipleri, bir mağarada da mezarlığa rastladı. Yoğun güvenlik önlemleri altında yapılan çalışmalarda, mezarlıklardan çıkarılan küçük kemikler elekle eleme usulüyle topraktan ayrıştırıldı. Ayrı bir kutuyu konulan kemiklerin inceleneceği belirtilirken, kazı ekipleri güvenlik önlemleri altında mağaralarda çalışmalarına devam ediyor. Ayrıca kazı çalışmalarında kazma kürek kullanılması da dikkat çekti. 

“Kepçeyle girilmeyecekti”

Bu arada Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü görevlileri, Kızılkoyun Projesi kapsamında ortaya çıkarılan bu mağaralarda tarihi eserler bulunmasının sevindirici olduğunu belirttiler. Ancak burada daha önce yapılan çalışmaların kepçelerle yürütüldüğüne dikkat çeken görevliler, “Mağaralar ortaya çıkarılınca kepçeler bilinçsiz bir şekilde bu mağaralarda bulunan yerlere girdiler. Buraya kepçe yerine kazı ekibinin girmesi gerekirdi. Çünkü bu tarihi alanlara kepçeyle girmek tarihi hiçe saymaktır. Belki kepçelerden önce bu mağaralara kazı ekipleri girseydi daha da fazla tarihi esere rastlanılacaktı” diye konuştular.