Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Şanlıurfa’da sivil toplum kuruluşu temsilcilerine yönelik yaptığı konuşmada, 16 Nisan'da yapılacak referandumda değişimi öngörülen Cumhurbaşkanlığı sistemini ‘Tek adam rejimi’ olarak eleştirenlere “Ne tek adamı, Tayyip Erdoğan’ın dik adam olmasından rahatsızlar bunlar” cevabını verdi.

NEBİHE ŞEKER

16 Nisan’da yapılacak referandum çalışmalarına katılmak üzere dün seçim bölgesi Şanlıurfa’ya gelen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, bugün STK temsilcileri ile bir araya geldi. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından Cumhuriyet Parkı’nda tertip edilen programa Bakan Çelik’in yanı sıra Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna, Şanlıurfa Milletvekillerinden Mahmut Kaçar, Kemalettin Yılmaztekin, Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, AK Parti İl Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül ve çok sayıda STK temsilcisi ile kamu kurum kuruluşlarının amirleri katıldı.

“Batı, nerden nereye geldi”

Bakan Çelik, programda yaptığı konuşmada, Dünya ve ülkemizin önemli bir süreçten geçtiğini belirterek, “Batı’da ırkçılık, ayrımcılık ve İslam düşmanlığı zirve yapmış durumda. 30-40 yıldır bize tavsiyelerde bulunan Batı, nerden nereye, ne hale geldi. En ufak bir şekilde yabancıya tahammülleri yok, nasıl bir mantık, nasıl bir çağdaşlık, nasıl insan hakları, nedir bu gürültüler? Bunları anlamak mümkün değil” dedi.

“Hedef Recep Tayyip Erdoğan’dır”

Çelik, hedefin Türkiye ve Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan olduğunu vurgulayarak, “Amsterdam’a gidin bakın hedef Türkiye, Berlin’e gidip bakın hedef Türkiye. 15 yıldır siyasi istikrarı yakaladı Türkiye, bu sayede Şanlıurfa’da hastaneler, yeni yollar, köprülü kavşaklar, fabrikalar yapıldı. Ancak bu istikrarı 2 yıldır kesmeye çalışıyorlar. Bu istikrarın bu milletin mutluluğa giden yolu olduğunu gördükleri için frene bastılar ve tekrar piyonları devreye koydular. Hedef Türkiye ama esas hedeflerden bir tanesi de istikrarın ana unsuru olan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Milyonların umudunu bağladığı bir lideri kendilerine göre bir çeki düzene sokma gayreti içerisindeler. Her türlü entrika denemelerine rağmen Sayın Cumhurbaşkanımızı alaşağı etme imkânını edemediler, inşallah edemeyecekler. Kimlerin sayesinde? Halk sayesinde, sizlerin sayenizde, millet sayesinde. Millet 15 Temmuz’da Türkiye’nin her tarafından görevini yaptı. İnşallah onların dünyalarını, onların ufuklarını sizin bu duruşunuz karıştırmaya devam edecektir” diye ifade etti.  

“Urfa’da 620 köyü gezdim”

Bakan Çelik, Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan terör olaylarına da dikkat çekerek, şunları kaydetti;

“Terör belası tekrar düğmeye basıldı. Bu bölgeyi ben çok iyi tanıdım. Şanlıurfa’da 620 köyü gezdim, inşallah 700 köyü bulacağım. Bu bölge insanını, bu bölge insanının yapısını, karakterini biliyorum. Bu millete hendekleri kazma süreci bile yaşattınız. Sur’un altını bombalarla döşeyerek havaya uçurmak, Yüksekova’yı havaya uçurmak diğer 6-7 ilçeyi ve şehirleri havaya uçurmanın nerede demokrasi, nerede bölge halkının gelişmesi nerede kalkınma ile bir bağ kurulabilir. Bunun için bu tablolar artısıyla eksisiyle bölgede görüldüğü kanaatindeyim ama geldiğimiz noktada aynı piyonları devreye koydular. Aman bölge kalkınmasın, bölgede işsizlik biterse, bölgede kalkınma gerçekleşirse kimi yanımıza alacağız, kiminle biz bu piyon görevini yerine getireceğiz diye tekrar bir süreci karşımıza koydular. Bu kez ekonomiyle oynamaya başladılar, diplomasi ile Türkiye’yi çok ciddi bir şekilde yavaşlatma, geriletme konusunda mücadeleler veriyorlar.”

“Bu nasıl bir korkudur?”

Konuşmasında Almanya ve Hollanda’ya da sert sözler sarf eden Çelik, “15 Temmuz’da seçilmiş hükümet devrilmeye çalışıldı, bunlardan ses seda çıkmadı, ağızlarına bant çektiler. Bunlar hukuka saygılılar mı? Darbecilere kucak açtıklarını görüyoruz, milli iradeyi ortadan kaldırmaya çalışanlara buyurun diyorlar, kucak açıyorlar, nasıl hukuk anlayışı, nasıl çağdaşlık bu? Özgürlükler dünyası diyorlar, yok öyle bir şey. Bakanın bile elçiliğe girmesine, konsolosluğa gitmesine engel olan bir anlayış ortada dururken siz buna özgürlük diyebilir misiniz? Bu nasıl bir korkudur? Dünyanın ve Batı’nın geldiği yeri görelim diye bunları anlatıyorum. Dünyadaki ve bölgedeki huzursuzluğun altında bu zavallı düşünceler yatıyor. Bunları hiçbir zaman unutmayalım” dedi.

“Millet aya giderken, biz koalisyonla uğraşıyorduk”

Ben yaklaşık 30 yıldır siyasetteyim, 17,18 yıldır da parlamentodaydım. Hepsini yaşadık, hepsini gördük. 7 Haziran seçimlerinden çıktık, 4 parti Meclise girdi, hükümet kurulabildi mi? Hayır. CHP, MHP ve HDP hükümet kuramadı. 1990 yılları, kayıp yıllar bunun için oldu. Millet aya giderken biz 30 yılımızı bu koalisyon, hükümet kurmak mücadeleleriyle geçirdik. Bu nedenle Türkiye, hükümet seçme anlayışını millete bırakmalıdır. Millet kimi seçiyorsa yüzde 50’nin üzerinde destekle bu işi bitirmelidir.

Çelik, bu sistemin ‘tek adam rejimi’ söylentilerine de cevap vererek, “Ne tek adamı, Başbakan şimdi tek adam değil mi? Bir tane Başbakan var, bir tane cumhurbaşkanı var. Tayyip Erdoğan’ın dik adam olmasından rahatsızlar bunlar, bütün problemleri bu. Cumhurbaşkanımız, haklının yanında, doğrunun yanında, mazlumun yanındadır” şeklinde konuştu.