Bir zamandır hazırlığı yapılan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için vatandaşa soruldu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine “evet” mi dersiniz, “hayır” mı?
Hükümet olan AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi gibi çoğu sağ ve muhafazakar partiler aynı tarafta birleşti. 
“Evet” diyen kesim büyüktü. Evetçilerin başını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çekiyordu ve rüzgar her zaman olduğu gibi ondan taraftı.
Nasıl olmasındı ki.
Bir zamanlar ezana hasret bırakılan bir millet vardı.
Bir zamanlar idarecileri tarafından aşağılanan, hor görülen bir millet vardı.
Bir zamanlar köylü olduğu için Ankara'ya bırakılmayan bir millet vardı.
Bir zamanlar eşleri, anaları başörtülü olduğu için orduya alınmayan, hatta ordudan ihraç edilen bir millet vardı.
Bir zamanlar sakallı olduğu için üniversiteden atılan bir millet vardı.
Bir zamanlar başörtüsü taktığı için üniversite kapılarından içeriye alınmayan bir millet vardı.
Bir zamanlar millet ayrı, devlet ayrı, ordu ayrıydı.
Devlet ve ordu milletin karşısındaydı.
Bir zamanlar çok şey bugünkünden farklıydı.
İşte bugün Milletin ölümüne arkasından gittiği Recep Tayyip Erdoğan, “Devlet” olma şeref ve itibarını millete verdi. 
İşte o Recep Tayyip Erdoğan; Orduyu, devletin ordusu yaptı.
İşte o millet, bu nedenle Recep Tayyip Erdoğan'ı bağrına bastı.
Millet Recep Tayyip Erdoğan'a hayır diyebilir miydi artık.
Milletinin yanında, sofrasında, evinde, taziyesinde, düğününde, iyi gününde, kötü gününde bir ve beraber olan bir Cumhurbaşkanı bugüne kadar görülmüş müydü?
Vatandaşın derdiyle bu kadar ilgilenen, tüm şehirlerin sokaklarına kadar hizmet gidip girmediğini takip eden bir Cumhurbaşkanı görmüş müydü bu ülke.
Şüphesiz ki görmemişti.
Elbette Recep Tayyip Erdoğan'ın başında olduğu yönetim de yanlış yaptı.
Birincisi, saf bir görüşle “Barış ve Kardeşlik Projesi” adıyla başlayıp “Çözüm süreci” adıyla devam eden süreçti. 
Millet ne kadar uyarsa da o bildiğini okudu. 
Projeyi hayata geçirdi ve milletin haklı olduğu sonradan ortaya çıktı. 
Çözüm sürecinin işe yaramadığını böylece hem hükümet hem de bütün Türk halkı anladı.
İkinci hata ise FETÖ'ye verilen destek idi.
Adına para bile bastırılan organizasyonlarla desteklenen FETÖ hareketi, hain yüzünü gösterdiği an Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan milletine döndü ve “ben hata yaptım” deme erdemini gösterdi, milletinden helallik istedi ve hain yılanın başını milletiyle birlikte ezmesini bildi.
İşte bundan sonra yedi düvel Türkiye Cumhuriyeti'nin önlenemez yükselişiyle karşı karşıyaydı.
Tüm terör örgütleri ve dış mihrakların güdümündeki siyaset ile milletin öz benliği dünkü sandıkta karşı karşıya geldi.
Bir kesim evet, bir kesim hayır dedi.
Hayır diyenler şüphesiz ne hain, ne de devletine milletine düşman kişilerdi.
Onlar da ancak ve ancak bir oyunun aldatmacasına kanmışlardı.
İşte bugün neticelenen sandık sonuçları, milletin kararının tecellisidir.
Vatana, millete hayırlı, uğurlu olsun.