Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önümüzdeki dönemlerde Şanlıurfa’nın turizmde, sağlıkta, eğitimde her alanda Türkiye’nin gururu olacağını söyledi. Erdoğan, ayrıca Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisine yüzde 69 oranında destek evren Urfalılara teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa'ya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Şanlıurfa Valisi İzzetin Küçük, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati karşıladı. Ünlü rallici Burcu Çetinkaya, havaalanında kısa bir gösteri yaptı. Çetinkaya, kazandığı bir kupasını Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye etti. Erdoğan, kupayı Cumhurbaşkanlığı Müzesine götürülmesi için yanındakilere teslim etti.

Topçu Meydanı’nda düzenlenen toplu açılış ve temel atma törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte platforma çıkarak miting alanını dolduran on binlerce kişiyi selamladı. Törene Erdoğan’ın yanı sıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç, Şanlıurfa milletvekilleri ve kamu kurum amirleri katıldı. Valisi Küçük, Başkan Güvenç ve Bakanlar birer selamlama konuşması yaptılar.

Daha sonra sahneye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa’da yapılan yatırımlardan bahsederek, önümüzdeki dönemlerde Şanlıurfa’nın turizmde, sağlıkta, eğitimde her alanda Türkiye’nin gururu olacağını söyledi.

 “Şanlıurfa’yı kendi haline bırakmadık”

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisine yüzde 69 oranında destek evren Urfalılara teşekkür ederek, “Şanlıurfalılar beni hiç yalnız bırakmadı. 10 Ağustos’ta bu zirveye taşıdı. Rabbim birlik ve beraberliğimizi daim kılsın. İnşallah sizlerin bu güvenine layık olmaya çalışacağım. Bugün burada toplam 1 katrilyon 811 bin TL olan eserlerin resmi açılışını yapıyoruz. Hiç bir zaman Şanlıurfa’yı kendi haline bırakmadık. Urfa, Cumhuriyet döneminde 12 yılık dönemimizde gördüğü hizmeti hiçbir zaman görmedi” dedi.

Harran Üniversitesi, Eyyübiye Devlet Hastanesinin, okulların, eğitim merkezlerinin açılışını yaptıklarını dile getiren Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;

“Ana muhalefet partisinin başındaki zat, Bir taraftan bana 4 yıl verin. 4 yılda işsizliği bitireyim diyor. Bir taraftan da diyor ki bu açıkladığım projede 20 yıl sonra işsizlik yüzde 5’e değişecek. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu, hesap uzmanı ya bu işleri iyi biliyor. Şanlıurfa’nın bu meydanını acaba sen hiç böyle gördün mü, dün Antalya’daydım acaba Antalya’nın meydanını öyle gördün mü? Biz bu millete sevdalıyız.

Ülkemizin en büyük müze kompleksini kazandırdık. Haleplibahçe müze kompleksinin resmi açılışını da bugün yapıyoruz. Size bu yakışır. Oraları gezin. Şanlıurfa tarih şehri, Peygamberler Şehri, Evliyalar Diyarı. Bu müzenin Urfa’nın tanıtımında ve turizminin gelişmesinde çok önemli hizmetlere vesile olmasına inanıyorum.

“BİZ 12 YIL BOYUNCA LAF ÜRETMEDİK, HİZMET ÜRETMEDİK”

Biz sorun üretmeye değil, sorun çözmeye geldik. Biz bu millete hizmetkâr olmaya geldik. Bugün Urfamız ve bölgemiz için çok önemli bir temel atma törenini gerçekleştiriyoruz. Şehir hastaneleri benim aşkımdır, sevdamdır. 30 Büyükşehir’in her birisine birer şehir hastanesi kuracağız edim. Şanlıurfa’ya da şehir hastanesi kuruyoruz. Şuanda 17 şehir hastanesi inşa ediliyor. Bugün de Urfa şehir hastanesinin temelini atarak bunu 18’e yükseltiyoruz. Bu hastane bin 700 yataklı devlet hastanesi olacak. Yatırım bedeli 1 Katrilyon 151 Trilyon. Şimdiden ülkemize ve Şanlıurfamıza hayırlı uğur olmasını diliyorum Biz 12 yıl boyunca laf üretmedik, hizmet üretmedik.”

"SİYASET, HER TÜRLÜ SAPKINLIĞI SAVUNURKEN, DİYANETİ VE İMAM HATİPLERİ KAPATMAK MI?"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Siyaset, her türlü sapkınlığı savunurken diyaneti ve imam hatipleri kapatmak mı?" diye sordu.

Topçu Meydanı'nda Şanlıurfa Şehir Hastanesi'nin temel atma ve yapımı tamamlanan tesis ve projelerin ortak açılışına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Eski Türkiye'de bu güzelim yollar yoktu. Tabii burada bugün sizlerle Cumhurbaşkanınız olarak dertleşmek istiyorum. Ben sizin kardeşinizim, hizmetkarınızım, asla efendiniz değilim. Şimdi bu CHP, MHP, HDP Diyanet'e tahsis edilen araca saldırıyorlar. Kaynak olacakmış. Yahu bu arabanın bedeli 330 bin lira. Bunlara 5 koyun ver, kaybeder gelirler. Şimdi Sayın Bahçeli çıkmış, Diyanet İşleri Başkanı bunu iade etmeli, istifa etmeli diyor. Sana mı soracak? O makama söz söylemek sizin haddinize mi? Niye rahatsız oldunuz? İslam'ın hükümlerini doğru açıkladı diye mi. O makama söz söyletmeyeceğiz, leke sürdürmeyeceğiz. Siyaset, her türlü sapkınlığı savunurken, Diyaneti, imam hatipleri kapatmak mı ” dedi.

"SİYASET, CANLI BOMBALARIYLA MİLLETİMİZİ TEHDİT EDEN ÖRGÜTLE KOL KOLA GİRMEK MİDİR?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye konusunda muhalefetin izlediği yolu eleştirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kucağında çocuğuyla, biçare vaziyette bize sığınmış Suriyeli hanım kardeşlerimizi, dizlerinde kalmış son dermanla, gözü yaşlı bir şekilde bize sığınmış ak sakallı ihtiyarı, yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen, hala geleceğine umutla bakan çocukları, zalime teslim edemeyiz. Neymiş? 'Buradan elde ettiği gelirle emeklilere ikramiye verecekmiş.' Bunların sadece gözü kör, kulağı sağır değil, aynı zamanda vicdanları nasır tutmuş. Hesap bilmedikleri gibi, insanlıktan da bihaberler. Biz yaşatmak için mücadele ediyoruz ama ne yazık ki terör örgütünün arkasında olduğu zihniyet hala kanın, canın, tehdidin, peşinde. Üstelik bunun adına da 'siyaset' diyorlar. Bu nasıl siyasettir Allah aşkına? Siyaset, terör örgütünün silahlarını gölgesinden çıkamamak mıdır? Siyaset, 6-8 Ekim olaylarında insanları sokağa döküp, 50 kişinin ölümüne yol açmak mıdır? Siyaset, daha dün Çağlayan Adliyesi'nde savcımızı şehit etmiş, canlı bombalarıyla milletimizi tehdit eden örgütle kol kola girmek midir? Siyaset, tek amacı bu ülkeye ve millete düşmanlık olan, Ermeni lobileriyle işbirliği içinde olmak mıdır? Biz dağları, ovaları aşarak, dağları delerek Şanlıurfa'yı suya kavuşturuyoruz. Birileri ise maalesef Van'da musluklardan kan akıtıyor. İşte bölücü terör örgütünün arkasında olduğu belediye bu, parti bu. Musluktan kan akar mı? İşte ülkeyi bunlar böldü. Bunlar bu ülkeyi ayrımcılığa tabi tuttu. Kürt dediler, Arap dediler. Meydana çıkıyorlar, 'biz bölücü değiliz'. Ne bölücü değilsin? Bölücünün ta kendisisin. Paralel devletmiş, nereden çıktı bu? İşte Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne girdi. Burada tek devlet var ve Pensilvanya şu anda adeta kaçakların yeri oldu. Bakıyorlar ki 'yakalayıp alacaklar bizi', hemen Amerika'ya, Pensilvanya'ya hareket ediyorlar. Bu mücadele sürecek. Bu can, bu tende oldukça, bu mücadele sürecek. Bu milleti bölenlere, ümmeti parçalamak isteyenlere prim vermeyeceğiz.”

Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar ve protokol üyeleri tarafından şehir hastanesinin temeli atıldı.