Bilecik’te düzenlenen ’Uluslararası Tarihte ve Günümüzde Bilecik ve Çevresi’ sempozyumu, mehteran takımı eşliğinde başladı.
Bilecik Belediyesi Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Bilecik Belediyesi ile Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği’nin ortaklaşa düzenlediği sempozyumun açılışına Bilecik Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Belediye Başkanı Selim Yağcı, AK Parti Milletvekili Halil Eldemir, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç, Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Genel Başkan Vekili Merdal Hürmeydan, Türk Tarih Kurumu Başkanı Refik Turan, İl Genel Meclisi Başkanı Serkan Yıldırım, İl Emniyet Müdürü Ali Ekber Bektaş, kurum müdürleri ile Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden çok sayıda yabancı ve Türk akademisyen katıldı.
Sempozyum, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından ’Bilecik ili tanıtım filmi gösterisi’, Bilecik Belediyesi Mehteran Takımı’nın konseri ve açılış konuşmaları ile devam etti.
İlk olarak açılış konuşması yapan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, bütün bileşenleriyle kendileri için, ülke için, değerler için önemli bir sempozyum olduğunu söyledi. Bu tür sempozyumların önem arz eden toplantılar olduğunu belirten Özcan, “Biz bu başlık adı altında tam zamanın da ülkemizin ve insanlığın ihtiyaç duyduğu değerleri özellikle gündeme getirip uygun olacağını düşündük. Şüphesiz Bilecik ve çevresi sempozyumun bizde tedarik ettikleri önemli mesajlar arasında sadece bölgenin taşı toprağı değil, insanlık ve tarih adına bu bölgeden bize kalan en önemli değerleri olan umuda sarılma dünyaya meydan okuma karanlığın zulmün bütün çevreyi kuşattığı anlarda da geleceğe dair ümitlerin canlı tutabilme azmi insanların ayaklar altına alındığı zulmün egemen olduğu bir çağda bile yeniden ayağa kalkabilmenin yeniden insanlığa bir umut olabilmenin mayasını özünü közünü canlı tutabilme heyecanımızın sağlayacak olması. Haçlılar geldiği zaman Moğol’lar bu coğrafyayı talan ettiği zaman burada canlı tuttuğumuz köz yeniden hem bizim hem tarihin hem insanlığın umut ateşi olarak bizi bu günlere kadar getirdi. Ama bugün çok ciddi bir tehlike altındayız. Çünkü hemen her şeyin değeri ne yazık ki parayla ölçülen bir seviyeye düştü. Burada bulunduğum 6-7 yıl içerisinde sadece Bilecik’in değil, ülkemizin insanlığımızın bütün değerlerinin ölçümünün kaç değer eder kaç para getirir sorusuyla ifadelendirilmesi bizim hepimizin yüreğini çok sızlatıyor. Bunun başka bir ifadesinde kendi ellerinizle yaptıklarınıza tapmaktır. Hayatımızın merkezine ne koyduğumuzun sorusu çok anlamlı bir soru. Hayatımızın merkezine eğer güç ve parayı koyuyorsanız o zaman bu tür toplantılar zaman kaybıdır. İnsanlığın buradan alacağı bir derste yoktur. Ama hayatın merkezinde insan olmanın onurunu şerefini koyuyor isek o zaman Bilecik ve çevresi olarak öğrenecek çok şeyimiz var. Çünkü burası mekan çünkü burası tarih burası bize imkan ve umut verecektir” dedi.
Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Genel Başkan Vekili Merdal Hürmeydan, Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği’nin görevlerinden bahsederek, “Türk Dünyası’nda kaybolmaya yüz tutan ve bulunduğu coğrafya dışında bilinmeyen Türk İslam Dünyası Mimari Eserleri’nin tespitlerini yaparak yok olmalarının önüne geçmek ve bilinmesini sağlamak birliğimizin öncelikli hedeflerini sağlamaktır. Birliğimizin uzun hedeflerinden biri olan Türk Dünyası Şehircilik Müşterekleri’nin oluşturulmasıdır. Birliğimiz düzenli faaliyetlerle ve 36 ülkedeki temsilcileri ile birlikte bugün kuruluştan kurultaylara toplayacak sivil toplum seviyesine ulaşmanın gururunu yaşamaktadır” diye konuştu.
“BİLECİK, MİLATTAN ÖNCE 4 BİNLİ YILLARA DAYANAN BİR YERLEŞİM BİRİMİNİN ADIDIR”
Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı ise, Bilecik’in tarihini anlattı. Yağcı, Bilecik tarihi olarak çok eski zamanlara dayanan milattan önce 4 binli yıllara dayanan bir yerleşim biriminin adıdır. Ama Bilecik esas kimliğini ve kişiliğini toprağının değerini belki asrısaadetten sonra kurulan en mükemmel yönetim şekillerinden birisi olan Osmanlı Devleti’nin kurulduğu topraklar olması ve Osmanlı Devleti gibi bir devlet yapısının 400 çadırdan dünyanın dört bir yanına 600 yılına ilişkin hak ve adalet dağıtacak noktaya gelecek çınarın beslendiği noktalardan olması Bilecik’e ayrı bir nam ve değer kazanmıştır. Tabi aynı zamanda Bilecik kurtuluş savaşımızın kurtuluşun topraklarıdır. Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun o amansız mücadelelerinin aldığı topraklardır. Şimdi amacımız hedefimiz gayretimiz Bilecik artık cumhuriyetimizin 100’üncü yılında yeni Türkiye yolunda şahlanışında toprakların olmasın. Bunun için çaba gösteriyoruz. Ama emin adımlarla yürüyebilmek için geçmişimizi iyi anlamamız geçmişimizden iyi ders çıkarmamız ve gelecek hedeflerimize de bu doğrultuda yürümemiz son derece önemli. Bu süreç içerisinde geçmişimizi daha iyi anlayabilmemiz için tabi ki şehrimizi bu noktada ki rehberi önderi Şeyh Edebali Üniversitemizle birlikte inşallah Bilecik’imizin bugüne ilişkin olarak gerekli akademik seviyede bu çalışmalarımızda yapıyoruz. Ben bu çalışmaların bu şekilde düzenlenmesinde şehrimize bu etkinlikleri kazandıran Şeyh Edebali Üniversitemizin çok değerli Rektörüne Azmi Özcan ağabeyime ve çok değerli hocalarımıza organizasyon sebebiyle çok teşekkür ediyorum. Bu topraklar kardeşliğin adını verdiği topraklardır. Düşüncesiyle gelip bize ortak olan Türk Dünyası Mühendislik ve Mimarlık Birliği’ne huzurlarınızda teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“TARİH BÜYÜK BİR HAZİNEDİR”
Türk Tarih Kurumu Başkanı Refik Turan da, tarihin büyük bir hazine olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:
”Tarih olağanüstü bir varlıktır. Tıpkı ekonomik varlık gibi, tarih gayretle elde edilemez. Tarih parayla satın alınamaz. Tarih kültür sahibi bir milletin yaşayan uzun yıllar yıllar biriktirerek elde ettiği bir servettir. Bir Millettir çınar ağacına benzer. Onun kökleri tarih unsuru olarak ele alınabilir. Bugün su ve azot bugünü güneş ise geleceğini ifade eder. Geleceksiz topraksız ve susuz bir ağacın olmadığı gibi tarihsiz bir milletinde düşeceği durum kurmaktan başka bir şey değildir. Bilecik ve yöresi büyük bir tarihin doğduğu bölgedir. Osmanlı Devleti, Osmanlı İmparatorluğu sıradan bir devlet değil. Tarihe vücut veren şehitlerdir, gazilerdir ve kahramanlardır.”
“BİZ TARİHTE SÖĞÜT’TEKİ KUYULU MESCİDİN MİSYONUNU BİLMESEK ŞU ANDA KIBRIS’A GÖTÜRDÜĞÜMÜZ SUYU ANLAYAMAYIZ”
AK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir ise, Bilecik’i kuruluş ve kurtuluş beşiği şeklinde adlandırdı. Eldemir, “Kuruluş ve kurtuluşun beşiği Bilecik’e hakim olmak bizim medeniyetimizce de bir taraftan hakim olmak bizim terbiyemizle de hakim olmak diyelim gerçekten çok önemli bir görev onurlu bir vazife. Bu vazifeyi yapan her zaman kendisine ışık tutacak bir takım kaynaklar arar. Bu kaynaklarda tarihte ve günümüzde Bilecik’in durumunu bilmekten geçer ve bunlar bu hizmeti yapanlara her zaman ışık tutacaktır. Ben az önce salona girerken Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği’nin bir takım vizyon projelerini orada gördük. Oradan şu aklıma geldi. Biz tarihte Söğüt’teki kuyulu mescidin misyonunu bilmesek, Ertuğrul Gazi’nin misyonunu bilmesek, şuanda Kıbrıs’a götürdüğümüz suyu anlayamayız. Bunun için geçmişte yapılanları bilmek tarihi bilmek gerçekten mühim” şeklinde konuştu.
“NE GÜZEL Kİ ECDADIMIZ KENDİSİYLE ÖVÜNEBİLECEĞİMİZ BİR TARİH MİRASI BIRAKMIŞLARDIR”
Son olarak söz alan Bilecik Valisi Ahmet Hamdi Nayir de, şöyle konuştu:
“Milletlerin sahip olduğu kendilerini güçlü kılan kaynaklar vardır. Bu kaynaklardan en önemlilerden biri tarihleridir. Hepinizin bildiği gibi tarihi milletler yapar. Şahıslar yazıp değerlendirir. Tarih yazmakta yapmak kadar önemli bir husustur. Ne güzel ki ecdadımız kendisiyle övünebileceğimiz bir tarih mirası bırakmışlardır. Türkler göz kamaştıran tarih yapmışlardır. Fakat aynı ölçüde tarih yazamamışlardır maalesef. Çoğu zaman geçmişimizi yabancı kaynaklardan öğrenmek zorunda kalmışızdır. Tarih bilincine ulaşmak için tarihin bilgisine mutlaka ihtiyaç vardır. Tarih hepimizin yine bildiği gibi geçmiş insanlar için yazılmaz. Gelecek insanlar için yazılmaktadır. Tarihini bilmeyen milletler yok olmaya mahkumdurlar. Dünü olmayanın yarınından bir şey beklemek de mümkün değildir. Doğru bir tarih doğru bir gelecek demektir.”
Konuşmaların ardından protokol üyeleri ve katılımcılar, kıta aşan projeler sergisi, Bilecik Belediyesi Bilecik Tarihi Fotoğrafları Sergisi ve Tarihi Müzik Aletleri Fotoğraf Sergisi’ni gezdiler. Çeşitli etkinliklerle devam eden sempozyumun 2 gün süreceği bildirildi.

Güncelleme Tarihi: 20 Kasım 2015, 14:56