RÖPORTAJ:UĞUR BUDAK

Bu haftaki röportajımızın konuğu Nevali Oteli Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İş Adamı Çetin Aslan oldu.Abide Park Alışveriş Merkezi ve Şanlıurfa Bahşehir Kolejinin de yönetim kurulu başkan yardımcısı görevini yürüten Çetin Aslan, Nevali Oteli Yönetim Kurulu Başkanı İş Adamı İmam Aslan’ın oğlu. Şanlıurfa’nın yanı sıra Bursa’da da yatırımları bulunan Aslan ailesi, 450 kişiye istihdam sağlıyor. TÜROB (Türkiye Otelciler Birliği) Şanlıurfa İl Temsilciliği ve Şanlıurfa Turizm Geliştirme Derneği Başkanlığını da yürüten Çetin Aslan, bundan sonraki yatırımlarını eğitime yapacaklarını söyledi.

Şanlıurfa’da Bahçeşehir Koleji kurduklarını dile getiren Aslan, önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde turizm sektöründen çekileceklerini belirterek, Güneydoğu’nun en büyük oteli olan Nevali Otelini satıp yerine Şanlıurfa’da özel bir lise ile özel bir üniversite kurmayı hedeflediklerini söyledi.

İşte Çetin Aslan ile gerçekleştirdiğimiz röportaj…

Urfa’da tanınan bir ailesiniz, İmam Aslan’ın oğlu olmak size nasıl bir yük yüklüyor?

İmam Aslan’ın oğlu olmak bir gururdur, şerefdir. Böyle bir babanın çocuğu olmaktan dolayı gururluyum ve tabiki bunun getirdiği yükler de var; Ailenin tek erkek çocuğu olarak  4 kız kardeşime de babalık yapmak zorundayım.  Tanınmış bir insnaın oğlu olduğunuz zaman bunun getirmiş olduğu büyük yükler ve sorumluluklar da var. Herkes gibi davranamıyorsunuz, herşeyi yapamıyorsunuz, zaman zaman üzerine baskılar da kuruluyor. Urfa’daki dedikolar bizi rahatsız ediyor. Bilhassa bugünlerde birçok konular hakkında kendimizle ilgili birçok dedikodular duyuyoruz. Zaman zaman bunlara kızıyoruz zaman zaman üzülüyoruz zaman zaman da gülüp geçiyoruz.

Ne konuda dedikodu yapılıyor?

Birçok konuda dedikodu yapılıyor. Bazen basın tarafından bazen de halk tarafından gelen dedikodular var.Yani İmam Aslan’ın kim olduğu bellidir, malını, mülkünü nereden getirdiği de bellidir; Küçük yaşlardan itibaren kendi işini yaparak kazanan bir insandır, hiçbir kirli işe bulaşmamıştır, kimse bunu iddia edemez. Ancak zaman zaman bunların aksine dedikodular çıktığı zaman tabiki üzülüyoruz.

Güneydoğu’nun en büyük otelini Şanlıurfa’ya kazandırdınız. Urfalı iş adamlarının genelde Batı’ya yatırım yaptıklarını görüyoruz, siz neden Urfa’yı tercih ettiniz?

Tabiki İmam Aslan sehrini, doğduğu toprakları, bayrağını, millletimi çok seven bir insan. O istediği ki ben doğduğum şehre, doyduğum şehre birşeyler katayım, bu nedenle  yatırımları Urfa’ya yaptı. Biz bu yatırımları yaparken maliyetin çoğunluğunu bankalardan kredi alarak yaptık. Biz bu kredileri yine alıp başkaları gibi arsalara yatırmış olsaydık, şimdi kredilerimizin faizinin 5 katı, 10 katı para kazanmış olurduk ve sıkıntı da yaşamış olmazdık. Şuanda ülkemizdeki terör belasından dolayı her yere olduğu gibi Urfa’da da turizmde büyük kriz yaşanıyor. Bunlar bizim işlerimizi etkiliyor. Ticaret yapıp etrafımızdaki insanlara faydalı olmak, işveren olmak güzel bir duygudur; Başkalarına ekmek kapısı açmak ibadettir. 

Nevali Oteli’ni açarken planlarınız nelerdi?

Otelimizi açalı 3 yıl oldu. O zamanki konjektörde Urfa hem turizm açısından hem de ekonomik anlamda ülkenin ekonomine bağlı olarak gelişmekteydi. Bizim hedefimiz otelimizde yüzde 100 doluluk oranlarına ulaşmaktı. Ancak son dönemlerde yaşanan terör olayları şehrimizde yaşanan esnafları zor duruma düşürdüğü gibi bizi de zor duruma düşürmüştür. Otelimizi açtığımız ilk yılımızda hedefimize ulaşmıştık ama daha sonra Kobani süreci ile başlayan Suruç patlaması devam eden olaylardan dolayı hedefimizin çok gerisinde kaldık. 

Terör olaylarıyla ilgili nasıl bir çağrınız olacak?

Bizim bununla topyekün savaşmamız lazım. Yani bunun devlet eliyle polis yada askerle yapılacak bir ş değildir. Urfa’da neden terör yoktur çünkü Urfa halkı teröre destek vermez, prim vermez. Sur’daki, Dicle’deki mahallelere teröristler girdiyse mutlaka oradan bir destek almışlardır. Urfa’da bir yerde terörist belirlendiği zaman önce halk bunları ihbar eder, halk bunlara müdahele eder. Böyle olduğudan dolayı Urfa, Türkiye’de en güvenli 3 şehirden birisidir. Ancak bunu Batı’daki insanlara anlatamıyoruz. Onlar için Güneydoğu denildiği zaman savaş olan bir bölge akıllarına geliyor. Bu imajı kırmak zor ve bu olayların devam edeceği de görülüyor.  

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı ‘Turizm Paketi’ni nasıl buluyorsunuz?

Tabi 3 gün önce Başbakanımızın açıkladığı ‘Turizm Paketi’ bir nebze faydalı olacak gibi görünüyor ama bunun içerisinde çok eksiklikler var.  Mesele biz TÜROB olarak Bakanlığımızdan talebimiz şuydu; Bir defa işletmelerin vergilerinin 18 ay ertelenmesiydi. Bu bizler için çok önemliydi çünkü şuanda birçok işletme vergi borçları ödeyemez durumdadır. Ayrıca sosyal sigortalar primlerinin de aynı şekilde ertelenmesi ve bir kısmının da devlet tarafından karşılanması talepleri vardı ama bunlar olmadı. Bunların yanı sıra Uçak seferlerine uçak başına 6 Bin Dolar destek primi sadece 6 havalimanıyla sınırlandırılmıştır, biz bunun Türkiye geneline yayılmasını talep etmiştik. Yani Şanlıurfa’ya gelmek isteyen turistlerin de bu hattan faydalanmasını istemiştik. Fakat bu isteklerimiz gerçekleşmedi. TÜROB olarak yine bakanlığımızla bu konuları görüşeceğiz.

Bundan sonra ne hedefiniz var, Şanlıurfa’ya başka yatırımlar yapmayı planlıyor musunuz?

Şanlıurfa’ya bundan sonra eğitimle ilgili yatırımlar yapmayı düşünüyoruz. Şuanda anaokul, ilkokul ve ortaokul olan Bahçeşehir Kolejini de işletmekteyiz. Tabi bunun yanında özel bir lise ve özel bir üniversite kurma hedefimiz var. Başka otel yapmayı düşünmüyoruz ve bu sektörden de çıkmayı planlıyoruz.

Turizmden çıkacağınızı dile getirdiniz. Peki Nevali Oteli’nin durumu ne olacak?

Önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde turizm sektöründen çıkmayı planlıyoruz. Oteli satıp, eğitim sektörüne geçmeyi planlıyoruz, yani özel bir üniversite kurmak istiyoruz. Güzel bir otel yaptık. Birçok otelci dostlarımız gelip otelimizi gezdikleri zaman çok şaşırıyorlar ve ‘Siz neden bu kadar para harcadınız’ diye soruyorlar. Bizim de ilk otel tecrübemiz olduğu için bir heyecana katılıp otelimiz için çok para harcadık. Bir defa odalarımızda kullandığımız herşey en üst sınıf, pahalı malzemeler kullandık. Otelimiz için Dünyanın en maliyetl malzemelerini kullandık. Meğer sonra öğrendik ki çoğu otel bunları kullanmazmış, İstanbul ve Ankara’daki 5 yıldız otellerde bile bizim kullandığımız malzemelerden yoktur ama yaptık güzel bir otel oldu, güzel bir eser oldu. Burası bizim değil Şanlıurfalılarındır sonuçta Şanlıurfa’ya hizmet edecek bir mekandır. Biz bugün varız yarın yokuz. İmam Aslan 90 yaşında, ben 50 yaşıma geldim, netice itibariyle bu bina ilelebet kalacak ve Urfalılara hizmet edecektir. Ben bizlere destek olan Sayın Valimize de, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımıza da teşekkür ediyorum.

Şanlıurfa Turizm Geliştirme Derneğinin de başkanlığını yürütüyorsunuz, dernek çalışmaları nasıl gidiyor?

Derneğimizi 2 yıl önce kurduk, 25 civarında üyemiz var.Üyelerimizin hepsi kendi alanında başarılı insanlar, profesör, doçent, il turizm müdürümüz, müze müdürümüz de aramızda. Bu derneğin amacı; Urfa’ya turizm başta olmak üzere hizmet etmektir, Urfa ile ilgili herşeye el atmaktır. Kültür sanat etkinliklerimiz oluyor, bunlara destek veriyoruz.

Son olarak neler söyleyeceksiniz?

Urfalılara çağrım şudur; İnşallah bu terörü hep beraber yeneriz. Bu sıkıntılı günleri hep birlikte atlatırız. Bu sıkıntılı günlerde herkesin birlik ve beraberlik içerisinde olması lazım. Dışarıdan bir sürü provakatörler var, bunlar insanlarımızı birbirine düşürmek istiyor. Bunlara prim vermemek lazım, yüzyıllardır olduğu gibi kardeşçe güzel bir şekilde yaşamamız lazım.

Röportajımız için zamanınızı ayırdığınızdan dolayı teşekkür ederiz.

Ben sizlere teşekkür ederim.