Bir süre önce Şanlıurfa'ya atanan İl Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğlu ile ilgili geçmişte yaşananlar gündemden düşmek bilmiyor. Ensar Vakfı'da yaşanan taciz olaylarıyla ilgili adı geçtiği ileri sürülen İl Müdürü Sultanoğlu, Şanlıurfa'da bazı kesimler tarafından adeta istenmeyen adam oldu. Göreve başladıktan sonra yaşanan taciz olayı ile ilgili hiç konuşmayan Müdür Sultanoğlu, avukatı aracılığıyla sessizliğini bozdu. Avukat İbrahim Halil Toprak, müvekkili Sultanoğlu adına yaptığı açıklamada, iftira ve tehdit boyutuna ulaşan ifadeler sebebiyle hukuki sürecin başlatılması zarureti doğmuştur, açıklamasında bulundu ilgili.
Asım Sultanoğlu, 2016 yılında Karaman'da il müdürlüğü görevi yaptığı süreçte Ensar Vakfı birçok erkek çocuğa taciz edildiği iddia gündeme gelmişti. Vakıf içerisinde yaşanan bu skandal olaylarla birlikte soruşturma geçiren isimlerde arasında olduğu öğrenilen dönemin Karaman İl Milli Müdürü Asım Sultanoğlu'nun, taciz olaylarından haberdar olmadığı avukatı tarafından yapılan açıklama da belirtildi ve gerek sosyal medyada gerekse de bazı haber kanallarından çıkan asılsız haberlerle ilgili suç duyurusunda bulunulduğu kaydedildi.
Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğlu'nun avukatı olan İbrahim Halil Toprak, müvekkili adına yaptığı yazılı açıklama da şu ifadelere yer verdi;
"Son günlerde Müvekkilim, Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürü Asım SULTANOĞLU hakkında medyada çıkan asılsız haber ve sosyal medya paylaşımları ile hatalı bir algı oluşturulduğu görülmüştür. Kişilerin ifade özgürlüğü kapsamından herkesi eleştirme hakkı bulunmaktadır. Müvekkilimiz bu hakkın sonuna kadar kullanılmaından yanadır.
Kendisi ile ilgili ifadelerin yalan olmasına, itibarına yönelmesine rağmen hoşgörülü davranma yolunu seçmiştir. Ancak bir kesim haber ve paylaşımların inat ve ısrarla devam eden ve hiçbir gerçekliğe dayanmayan olguları esas alarak giriştiği hakaret, iftira ve tehdit boyutuna ulaşan ifadeler sebebiyle hukuki sürecin başlatılası zarureti doğmuştur.
Müvekkilim Sultanoğlu, 2012-2017 yılları arasında Karaman İl Milli Eğitim Müdürü olarak görev yapmıştır. 2014 yılında sosyal medya hesabından yapmış olduğu bir paylaşım ve ailesi ile birlikte katıldığı bir etkinlik anında kucağında ve yanında 3,5 ve 13 yaşlarında olan oğulları ile çekilen bir fotoğraf üzerinden adeta “yargısız infaz” ile müvekkilimiz hakkında toplumsal ve ahlaki değerlerimiz ile bağdaşmayan birçok haber, paylaşım ve yoruma konu edilmiştir.
Bu dönemde yaşanan menfur olay öncesinde kendisine ulaşan bir şikâyet veya anormallik gözlenmediği yapılan idari soruşturma da tespit altına alınmıştır. Yine bu konuda herhangi bir suçtan dolayı da ceza almış değildir. Müvekkilimizin yaşanan menfur vakanın failiymiş gibi gösterilmesi tam anlamıyla itibar cellatlığıdır. Bilineceği üzere olayın failleri ve sorumluları hakkında ceza yargılaması yapılmış ceza almışlardır. Millî Eğitim Bakanlığı konuyu soruşturmuş kusurlu olanlar ile ilgili gerekli iş ve işlemleri yapmıştır.
Hakkında atamaya engel hukuki bir sorun bulunmayan ve hukuki olarak masum olan müvekkilimizin; kamuoyunda suçlu, fail ve sorumlu gibi yaftalanmasının hukuk ve ahlak ile bağdaşır bir durumu yoktur. Sessizliğine rağmen artan ve orantısız biçimde yükselen bu itibar cellatlarının ifadeleri ile hukuki yönden mücadele etmek gerekmiştir.
Yaptıkları paylaşımlar ile eğitim camiamızın ve öğrencilerimizin motivasyonunu etkileyen bu kimselerin müvekkilimizin sorumlu olmadığını iyi bildikleri halde takındıkları bu tutum başta Şanlıurfalılara zarar vermektedir.
Buna göre, toplumun bu asılsız haber ve paylaşımlara itibar etmemesi gerekmektedir. Şu ana kadar ifade özgürlüğü kapsamında olmadığını değerlendirdiğimiz 27 adet sosyal medya paylaşımı ve hesap sahipleri hakkında Türk Ceza Kanunu çerçevesinde suç duyurusunda bulunulmuştur.
Tarama faaliyetlerimiz devam etmekte olup süreç aktif biçimde takip edilmektedir. Müvekkilimiz yapıcı eleştiri ve katkılara sonuna kadar açıktır. Bu bakış açısına sahip olanların yaptıkları paylaşımları dikkatle okumakta ve değerlendirmektedir.
Kamuoyunun bilgisine arz ederiz."
