Urfa’da bir hafta içerisinde 9 intihar vakasının yaşanmasının ardından dikkatler kente çevrildi. Hükümetin önlem almasını isteyen uzmanlar, intihar vakalarınn pandemi ve ekonomik koşullar olduğunu belirtiyor.

Urfa’da geçen hafta sadece 5 gün içerisinde 9 intihar vakası yaşandı.

Rûdaw TV Haber Bültenine katılan Harran Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Kaya, kentteki intihar vakaları ve sebeplerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Mahmut Kaya, medyanın intihar vakalarını sunuş biçiminde özenle davranması gerektiğini belirterek, “İntihar haberleri bir şekilde başka psikolojik durumu iyi olmayan kişilerin ruh sağlığını bozup onları intihara sürükleyebilir. Haberlerin sunumu, ele alınış biçimi çok önemli. Özellikle medya çalışanlarına büyük bir iş düşüyor” dedi.

“İntihar vakalarının haber dili ve sunuş dili iki boyutludur” diyen Kaya, “Birisi intihar vakasının gerçekleştiği aile ortamı, akrabalık ortamındaki çeşidinin türünün sunuluş biçimi. Sosyolojik durumlardan dolayı ve ataerkil aile ortamlarında bir çok kez intihar vakaları kaza olarak sunuluyor. Diğer taraftan intiharların medyada sunuluş biçimi. Hem insanları özendirmeden, intiharın yapılış şeklinin detaylarına çok fazla girmeden ama gerçekliği de sunacak şekilde bir dilin olması gerekiyor. Aksi halde detaylarda ya da kullanılan dil ve uslup bazen intiharın eşiğine gelmiş bazı kişilerin bu intihar biçimlerini öğrenmesine, içselleştirmesine, zihninde bunun meşru birşey olduğunu, diğer insanların da bunu yaptığını kabul ederek, maalesef intihar kararlarını hızlandıran bir süreç olarak karşımıza çıkabiliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Son dönemlerdeki intihar vakalarının pandemi dönemi ve buna bağlı olarak yaşanan ekonomik koşullar olduğunu kaydeden Kaya, sözlerine şunları ekledi:

“Son zamanlarda hem Türkiye’de hem Şanlıurfa’da meydana gelen intiharların daha önceki bölgedeki ya da Türkiye’deki intihar sebeplerine ek olarak özellikle bu pandemi koşulları ve buna bağlı olarak insanların eve kapanması, evde geçirilen zamanın uzaması, işsizlikle birlikte geliri daralan insanlar, bir şekilde bir huzursuzluğa bir buhrana sürüklenebiliyorlar. Pandemi hepimizin psikolojisini bozmuş durumda. Dolayısıyla bu psikolojisi bozulan insanların ayrıca ekonomik durumu, işsiz kalmışsa, ya da aile içerisinde geçimini sağlayamacak durumda bir yoksullaşma yaşamışsa, bu huzursuzluğa aile içerisinde şiddete boşanmalara da yol açabiliyor. Beraberinde bütün bunların sorumlusu olarak kişi kendisini suçlu kabul edip intihara sürüklenebiliyor. Dolayısıyla hem pandemi hem ekonomik durum intihar nedeni olarak karşımıza çıkan çok önemli unsurlar olarak ifade edilebilir.”

Kaya, intiharın temel sebeplerinden birisinin kişinin hem insanlarla olan dayanışma bağını yitirmesi hem de hayata ilişkin umudunu kaybetmesi olduğunu vurguladı.

İntihara vakalarını azaltmak için aile içi bağları güçlendirmek gerektiğini ifade eden Kaya, toplumsal bağlar güçlü olduğunda intihar vakalarının azaldığını söyledi.

Kaya, şöyle devam etti:

“Gelir kaybı yaşayan ve yoksullaşan kimselerin desteklenmesi gerekiyor. Bir kişi izole olduğunda, ekonomik olarak yoksullaştığında intihara meyil daha da artabiliyor. O yüzden sosyal etkileşimi güçlü tutmak gerekiyor. Dayanışma ve yardımlaşma bağlarını güçlü tutmak gerekiyor. Aynı zamanda iktidarın ekonomik destekle birlikte insanların ruh ve beden sağlığına ilişkin bir takım adımlar atması gerekiyor.”

Mahmut Kaya ayrıca, “İntihar sebepleri toplumdan topluma değişiyor. Kişinin psikolojik, inanç, ahlak yapısı bu vakalara ya direncini gösteriyor ya da kişi bunlara direnç gösteremeyip intihara sürüklenebiliyor” dedi.