Akçakale Belediye Başkanı Abdulhakim Ayhan’ın Eşi Ayşenur Ayhan, Suriyelilere yaptığı yardımlarla dikkat çekiyor. Akçakale Belediyesi tarafından oluşturulan ve 5 Bin kişinin konakladığı İlk Yardım Merkezindeki Suriyelilerin dertleriyle dertlenen ve kendilerine her türlü desteği sağlayan Ayşenur Ayhan, “Mazlumların Anası” olarak adlandırılıyor.

Bu haftaki röportajımızın konuğu Akçakale Belediye Başkanı Abdulhakim Ayhan’ın Eşi Ayşenur Ayhan oldu. Mültecilerin Akçakale’ye ayak bastığı ilk andan itibaren, eşi Abdulhakim Ayhan’la birlikte mültecilere kucak açan ve yardım elini her fırsatta uzatan Ayşenur Ayhan, en çok zamanını 5 Bin Suriyeli mültecinin bulunduğu İlk Yardım Merkezinde harcıyor. 4 Çocuğu bulunan ama çocuklarından çok İlk Adım Yardım Merkezinde bulunan Suriyelilerle yakından ilgilenen Ayhan, burada kalan yetim ve kimsesiz çocuklara şefkat elini uzatıyor. Her gün çadır kenti ziyaret ederek Suriyeli mültecilerin sorunlarını dinleyen ve bunlara çözüm arayan Ayşenur Ayhan, “Mazlumların Anası” olarak adlandırılıyor. Suriyelilerin yanı sıra ilçede bulunan fakir fukaraya da yaptığı yardımlarla bilinen Ayhan, ilçedeki kadınların eğitim alabilmeleri ve iş sahibi olabilmeleri için de büyük emek sarf ediyor.

İşte Ayşenur Ayhan ile gerçekleştirdiğimiz röportaj…

Sizi tanıyabilir miyiz?

Evli 4 çocuk annesi, sosyal faaliyetlerle uğraşmayı seven biri

Belediye Başkanının eşi olmak nasıl ağır bir yük?

Her işin zor yönü, kolay yönü vardır; Siyasetçi eşi olmak da gerçekten çok zor. Siyasetçilerin “Eşi dul, çocukları yetim” lafı var, Allah korusun ama çok anlamlı bir söz, çünkü ben de çocuklarım da eşimi fazla göremiyoruz.

Suriyelilerin barındığı İlk Yaşam Merkezi Projeniz var, sizi daha çok orada görüyoruz, orada nasıl bir hayat var?            

Suriyelilerin gelmesiyle birlikte Akçakale’nin nüfusu iki katına yükseldi. Yaşam onlar için de çok zor, bizim için de çok zor. Belediye adına hizmet götürmede sıkıntılar yaşıyoruz, ben de günümün çoğunu orada geçiriyorum. Onlar bizim misafirlerimizdir, elimizden geldiği kadar onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Suriye’den buraya gelenler nasıl bir duygu içerisindeler, neler konuşuyorsunuz, sizlere neler anlatıyorlar?

Çadır ziyaretlerinde Suriyeli misafirlerle sohbet ediyorum, kendi vatanlarını anlattıkları zamanlar gözleri yaşarıyor, üzülüyorlar. Onlar, ülkelerinde barışın biran önce gelip vatanlarına geri dönmeyi istiyorlar. Bizim de temennimiz inşallah en yakın zamanda Suriye’de barış ve huzur ortamı olur, bu insanlar da kendi ülkelerine dönerler. Savaş olduğu sürece de biz misafirlerimizi en iyi şekilde hazırlamaya devam edeceğiz.

Çadır kentleri gezerken en çok çocuklar mı, kadınlar mı mağdur? Bunların iş ortamları var mı, burada adaptasyon yaşayabiliyorlar mı?

Suriyelilerin Akçakale’de adaptasyon noktasında sıkıntıları olmadı. Çünkü Suriye ile Akçakale arasında sınırı demiryolu kesmiş durumda. Suriye’den gelenlerin çoğunun akrabası burada yaşıyor, bu nedenle adaptasyonda sıkıntı çekmediler ama çadırda da yaşamak kolay değildir. Her ne kadar elimizden geldiğince kendilerini en iyi şartlarda yaşamalarını sağlayabilsek de çadır hayatı zordur.

Suriyelilere ne tür yardımlarda bulunuyorsunuz?

Akçakale’de parklarda, bahçelerde yaşayan Suriyelileri İlk Adım Yaşam Merkezimizde topladık. Bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in destekleri oldu. Burada çocuk parkları, ana sınıfları da oldu.

Mesainizin büyük bir kısmını Suriyelilere harcamak nasıl bir duygu?

Çok güzel bir duygu, ben onlarla vakit geçirmekten memnunum. Onların sorunlarını dinliyoruz, dertleşiyoruz, kendi yörelerine ait yemekler yapıyorlar, müzik söylüyorlar bana. Her zaman onların yanında olduğumu kendilerine hissettiriyoruz, onlar da bu konudan memnunlar, bizde vicdanen rahat oluyoruz.

Zaman zaman ulusal medyaya da yansıyor; Suriyeliler evlilik konusu.  Bir bayan siyasetçi olarak Akçakale’de bu tür vakalar bahsedildiği gibi yüksek mi?

Suriyelilerle evlilik tabi ki var. Bir bayan olarak tabi ki bunu tasvip etmiyorum. Bende bayanların arkasındayım, Akçakale halkı bu konudan rahatsız ama bunun önüne geçemiyoruz.

Bununla ilgili Akçakale halkına nasıl bir çağrıda bulunursunuz?

Özellikle bayanlara çağrıda bulunuyorum; Eşlerine daha iyi sahip çıksınlar. Ben bu konuda kendi vatandaşlarımızdan erkeklere olduğu kadar bayanlara da kızıyorum. Zaman zaman toplantılarımızda bayanlara yönelik; Sizde kendinizi geliştirin, siz de sosyal faaliyetlere katılın, evden dışarı çıkın, kendinizi eve kapatmayın gibi çağrıda bulunuyorum ama bunun önüne geçemiyoruz.

Akçakale’de gençlere yönelik nasıl bir faaliyet düşünüyorsunuz?

Akçakale’de gençlerimiz arasında artık zaman geçtikçe eğitim seviyesi yükseliyor. Şuanda kadın kültür merkezi projemiz var, o projemiz ihale aşamasında. Çok güzel kapsamlı bir kültür merkezi olacak. Burası bitene kadar biliyorsunuz SODES belediyelere bağlandı, orayı hayata geçiriyorum, bir yılda içinde hizmete girecek. Burada dikiş nakış kursları olacak, ahşap oymacılığı kursu ve benzeri kurslar açacağız, bu konuda bayanlar da çok istekliler. Bizde bu isteklere yavaş yavaş karşılık vereceğiz.

Eşinizden nasıl bahsedeceksiniz, çocuklar babalarını görebiliyorlar mı?

Eşimden o konuda çok mustaribiz. Biz göremiyoruz, çocuklarımız göremiyor, fazla bir arada olamıyoruz ama ona destek olmaya çalışıyoruz. Çünkü yükünün çok ağır olduğunu biliyoruz. Akçakale Suriye sınırında olmasından dolayı çok zor bir ilçe, şuanda nüfusumuzda Suriyeli misafirlerden dolayı 2 katına çıkmasından dolayı iş daha da zorlaşıyor. Eşim de buranın belediye başkanı olduğu için onlara da sahip çıkmak zorundadır. Ara ara çocuklar babalarını görmedikleri için sitemde bulunuyor, yapacak bir şey yok, bu bizim görevimiz.

Zamanınızı ayırdığınızdan dolayı çok teşekkür ederiz.

Ben sizlere teşekkür ediyorum.