Sesiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı taklit eden Şanlıurfalı Muhammed Nur Nahya, sosyal medyada son zamanların en iyi çıkışını yapan isimler arasında yer alıyor.

Ses benzetmesi özelliği ile dikkatleri üzerine çeken Urfalı Nahya, hayatının ilk röportajını Alman basını olan Deutsche Welle'nin Türkiye Temsilciliği olan DW Türkçe kanalına verdi. 

İstanbul sokaklarında gerçekleşen röportajda Muhammet'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'a benzeyen sesi ne zaman keşfedildi, nasıl bu noktaya gelindi hepsi konuşuldu. 

Küçük yaşları annesi tarafından keşfedildiğini söyleyen Muhammet Nur Nahya, o yaşlardan itibaren bu özelliğini tecrübe haline getirdi. Sınıf arkadaşları tarafından da beğeni ile karşılanan Nahya, çevresindeki insanlara da bu şekilde pozitif enerji katıyormuş. 

Deutsche Welle Türkçe kanalına ilk röportajını veren Nahya şu ifadeleri kullandı;

"1998 Şanlıurfa doğumluyum. Özellikle yılımı söylüyorum çünkü 30-35 yaşlarında diyenler oluyor bana, o yüzden bunu vurgulamak istiyorum. 24 yaşındayım, üniversiteden yeni mezun oldum. İlk okul ve liseyi Urfa'da tamamladım. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık fakültesini bu sene bitirdim hayırlısıyla. Bende işsizler kervanına katıldım diyebilirim. Bu özelliğimi aslında ilk keşfeden Annem oldu diyebilirim. Annem ana okuluna ilk kayıt, hocayla ilk tanışmaya gidince hocaya şöyle diyor; 'Geleceğin cumhurbaşkanını yetiştiriyorsunuz hocam haberiniz olsun' Bu tabi annemin içinde hep vardı. Harbiden de böyle ilk okuldayken felan. Bu aslında gerçek oldu diyebilirim, çakma cumhurbaşkanı olmak. bu şekilde ben aslında küçüklükten beri yapıyordum. Lisede arkadaş ortamında mesela su isteyeceğim, 'Bana ordan şöyle su getirir misin ya, Hasan, Oğuz su getirim bakim'. Sürekli böyle miting sesi kullanırdım. Kendi arkadaş çevremde güler geçerdik, güzel bir sohbet olurdu. Sonra benden habersiz tiktokta bir video paylaşılıyor. Arkadaşımın dayısı bir video paylaşıyor telefon şakası. Bir baktım o video epeyde izlenmiş. Çokta ilgi görmüş. Bende düşündüm bu taklidi kullanarak, içerikleri zenginleştirerek, durum komedisinden faydalanarak, gündemden faydalanarak neler çıkarabiliriz o şekilde başladık. Gündem de ne var başka bakıyoruz. O gündemleri değerlendirerek, konuşarak ederek birşeyler oluşturuyoruz. İnsanların siyasi mizah özelliğini fark ettim ben. Çünkü çok yapılmıyor, Levent Kırca onu çok güzel yapıyordu. Ondan sonra siyasi mizah yapıldığını ben çok görmedim. Bende tam anlamıyla yapabiliyorum demiyorum. Ama insanlar siyasi mizaha gülüyorlar. Onun haricinde insanlar gerçeklere gülüyorlar. Ağlanacak halimize gülecek pozisyona geldik bence. İnsanlar 'halen nasıl içeri girmedin' diyorlar. Adalet duygusu, adalete olan inancı insanların biraz azalmış galiba. O yüzden herhalde bu işte biraz korku da var ister istemez. Bende illk girdiğimde tamam yaptığım işten eminim, suç yok falan ama insana yinede tedirgin oluyordu. Çok şükür hem muhafeletten hem de iktidardan bir tepki gelmedi. Olumsuz bir dönüş almadım. İnsanlar bu yüzden korkuyor olabilir. Adalet inancı zayıf olduğu için girmeye korkuyor olabilirler. Çok şükür şimdiye kadar bana birşey olmadı, olmasın da diyelim.. Ben kanal Deutsche Welle çok teşekkür ediyorum."

URFASTAR