Yıldırım, açıklamasında, "6 Şubat 2023’te meydana gelen büyük felaket, tüm ülkemize doğal afetlere karşı daha hazırlıklı olmanın önemini bir kez daha hatırlatmıştır. Şanlıurfa da bu büyük felaketten etkilenen iller arasında yer aldı. Şehir genelinde yaşanan hasarlar, depreme hazırlıklı olmanın hayati önem taşıdığını gösterdi" dedi.
Şanlıurfa’nın Türkiye’nin birinci derece deprem kuşağında yer almadığını belirten Zeki Yıldırım, ancak bölgedeki fay hatları ve çevre illerdeki büyük depremler nedeniyle kentin de risk altında olduğunu söyledi. Bu sebeple, Şanlıurfa’daki mevcut yapı stoğunun gözden geçirilmesi, riskli binaların tespit edilerek güçlendirilmesi veya yenilenmesi gerektiğinin altını çizdi.
"Deprem engellenemez, ancak mühendislik tedbirleri ile depremin yıkıcı etkileri ortadan kaldırılabilir" diyen Yıldırım, deprem kuşağındaki Türkiye’de güvenli ve dayanıklı şehirler inşa etmenin önemine değindi. Depreme dayanıklı yapı tasarımı, modern mühendislik teknikleriyle inşa edilen binaların yaygınlaştırılması, mevcut yapıların incelenerek kentsel dönüşüm çalışmalarıyla güvenli hale getirilmesi gibi adımların hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Zeki Yıldırım, ayrıca denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, zemin etütlerine dayalı şehir planlaması yapılması ve toplumun afet bilincinin artırılması gerektiğine dikkat çekti. Şanlıurfa’nın depreme karşı dayanıklı ve dirençli bir şehir olması için yerel yönetimler, kamu kurumları, akademik çevreler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların işbirliği içinde çalışması gerektiğini vurguladı.
Yıldırım son olarak, depremde hayatını kaybeden vatandaşları rahmetle anarken, yaralılara sağlık, depremzedelere güç ve sabır dileyerek, "Daha güvenli yarınlar inşa etmek için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Unutmayalım; 'Deprem öldürmez, riskli bina öldürür'" diyerek açıklamasını sonlandırdı.