Şanlıurfa İl Hıfzıssıhha Kurulu üyesi Op. Dr. Ahmet İnan, Ahmet İnan, Şanlıurfa’da vaka sayısının artmasındaki nedeni açıkladı. Bunu toplumsal yaşamın halen devam etmesine bağlayan Dr. İnan, “Bazı yerlerde taziyelerin devam etmesi, bazı yerlerde kız isteme ve düğün gibi hadiselerin hiçbir sosyal mesafe uygulanmadan, koruyucu maske takılmadan bu tür sosyal ilişkilere devam edilmesi sonucu vaka sayısı Şanlıurfa’da artmıştır” dedi.

1 Haziran’da başlayan Normalleşme Süreci’nin ardından  vaka sayısının bir hayli patlama yaptığı Şanlıurfa’da, virüsün neden bu kadar yayıldığını uzmanlara sorduk. Virüsün, Şanlıurfa’da yasak olmasına rağmen gizliden yapılan ve sosyal mesafe kuralına uyulmayan taziye ile düğünlerin vaka sayısını arttırdığı belirtiliyor.

“ARTIK HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK”

Şanmed Hastanesi Başhekimi ve aynı zamanda İl Hıfzıssıhha Kurulu üyesi  Op. Dr. Ahmet İnan, Şanlı Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada,  Covıd 19 salgınından sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını belirterek, bunun sebebini ise şu sözlerle ifade etti;

“Çünkü Covıd 19 mikrobu kolay kolay ortadan kalkmayan bir vaka. Bu hastalığın ortadan tamamen kalkması söz konusu değil. O halde bize bu hastalıktan korunmak için ciddi bir görev düşüyor. Buna kontrollü sosyal yaşam diye bir tabir koyduk.  Kontrollü sosyal yaşam demek; çarşıda, pazarda, dışarıda veya sosyal aktivasyonlarımızın hepsinde söylediğimiz bu üç kuralını mutlaka yerine getirmek lazım. Birincisi maske, ikincisi fiziki mesafe ve üçüncüsü de el temizliğidir.”

“TOPYEKUN MÜCADELE ETMEK LAZIM”

Üç kuralın uygulanmaması durumunda idari tedbirlerle, polisiye tedbirlerle, cezai tedbirlerle her ne kadar kısmi azalırsa da aslında bir bilincin oluşturulması gerektiğini vurgulayan Dr. İnan, “Bu bilincin oluşturulması için insanların topyekûn bir mücadele vermesi lazım. Ne demek topyekûn bir mücadele? Yani bu işi sadece vilayete yıkmamak lazım, bu işi sadece emniyet güçlerine yıkmamak lazım, bu işi sadece Sağlık Müdürlüğüne yıkmamak lazım. Bir toplum bilinci oluşturmak için sivil toplum kuruluşları, halk, basın ve kamu kuruluşları ile birlikte ciddi bir mücadeleye girişmek lazım. Yani sokak başlarında, cadde başlarında polisin durup vatandaşa maske takması konusu elbette önemlidir, ceza yazması elbette önemlidir ama bana kalırsa yanında bir öğretmen, bir Kızılay görevlisi, bir müftülük görevlisi olsun. Beş kişilik bir ekip olunursa bu konuya topyekûn sarıldığımızın bir göstergesi olur. Bunun ciddi bir anlamda halk sağlığı sorunu olduğunun bilincini vermek lazım. Sivil toplum kuruluşları bunu kendilerinin birinci meselesi olarak görmesi lazım. Belediyemiz de aynı şekilde, zabıta önce buna inanacak. Zabıta maskesiz olarak gidip bir yeri denetliyorsa inandırıcılık özelliği olmaz” dedi.

“SİVİL GÜÇ OLUŞTURULMALI”

Op. Dr. İnan, Şanlıurfa’da bir vali yardımcısı başkanlığında sivil sivil toplum kuruluşlarıyla, kamu kurumlarıyla, cami imamıyla, öğretmeniyle, Kızılay ve diğer sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile birlikte bir sivil güç komisyonu oluşturulması önerisinde bulunarak, “Bu komisyon, şehrin ana arterlerinde vatandaşa hem izah edici hem de ikna edici tavırlarıyla maske dağıtabilir ve bu toplumsal bilinci, halk sağlığı bilincini verebilmelidir. Bu serbestliğin kontrollü bir serbestlik olduğunu bilmemiz lazım.  Maalesef son bir haftadır çok ciddi olarak Covıd 19’dan dolayı çok vatandaşımız hastalanmakta, testi pozitif çıkmaktadır. Bunların bir kısmı hastanede entegre edilmekte, bir kısmı da yurtlarda ve hastanelerde misafir edilmektedir, bir kısmının evi de karantinaya alınmaktadır. Bu gibi tedbirlere riayet etmemiz lazım. Özellikle nişan, sünnet, düğün, taziye ve asker uğurlaması gibi toplumsal birlikteliği ortadan kaldırıcı izahlarda ve iknalarda bulunmak lazım. Yani bu korona hastalığı sadece belli kurumların sorumluğunda değil, toplum bilinciyle bütün sivil veya kamu görevlilerinin de bu işe el atması lazım. Hep birlikte bilinçlenerek bu hastalığa karşı cevap vermemiz lazım. İnanın ki, toplu halde yapmış olduğumuz bu mücadele sonucunda göreceksiniz biz koronadan daha güçlü oluruz. Yeter ki; Bu halk sağlığı bilinci yerine gelsin” diye ifade etti.

“HASTALAR, KİMLERLE TEMAS ETTİĞİNİ SÖYLEMİYOR”

Şanlıurfa İl Hıfzıssıhha Kurulu üyesi İnan, korona virüsü pozitif çıkan hastaların kimlerle temas ettiğini söylemediğini ifade ederek, “Urfa’da vaka sayısının artmasındaki ana sebeplerden bir tanesi, bu toplumsal yaşamın halen devam etmesidir. Grup halinde arkadaşların birlikte oturup sohbet ettiği, bazı yerlerde taziyelerin devam etmesi, bazı yerlerde kız isteme ve düğün gibi hadiselerin ayniyle cereyan ettiği hiçbir sosyal mesafe uygulanmadan, koruyucu maske takılmadan bu tür sosyal ilişkilere devam edilmesi sonucudur. Ayrıca korona virüsü pozitif çıkan hastamız diğerlerini ihbar etmekte zorluk çekiyor. Halbuki bir bu sosyal sorumluluktur. Testi pozitif çıkan bir kişi, kimlerle temas ettiğini söylerse eğer bu filyasyon dediğimiz metotla en azından onları da önlemiş oluruz. Ama Urfa’da hatır, gönül veya kimseyi ihbar etmeme psikolojisi duygusu olduğu için maalesef orada da eksiğimiz var” şeklinde konuştu.

“VAKA SAYISININ ARTMASI URFA TURİZMİNİ VE URFA TİCARETİNİ ETKİLER”

Vaka sayısının artmasının Şanlıurfa turizmini ve sanayisini etkileyeceğini sözlerine ekleyen İnan, konuşmasında şunları ifade etti;

“Ben hayat dursun demiyorum, herkes evine kapansın demiyorum ama işi olmayanın da sokağa, pazara çıkmamasını öneriyorum. Zaruri nedenlerden dolayı çıkarlarsa da söylediğimiz 3 koroma tedbirlerini alırlarsa inşallah bundan sonra vakaların ciddi olarak azalmış olduğunu görürüz. Bu sayıların artmış olması Urfa turizmini etkiler, bu sayıların artmış olması Urfa ticaretini, sanayisini etkiler ve dolayısıyla Urfa’nın yada yakınlarımızın zarar görmemesini istiyorsak bu kurallara mutlaka uyulmasını tavsiye ediyorum”