Aslında baktığınızda güzel bir klişe, fakat bu başlığın klişesi Urfa ya ait değil, patenti Samsun Büyükşehir Belediyesine aitmiş; bence buda bilinmeli.

Başta bunu belirtelim…

Ben Başkan Olsaydım…

Başta Şehrin değerlerine, öncülerine, sivil toplum örgütlerine saygı gösterir, Onlarla dayanışma içinde çalışırdım…

Tarihimiz, kültürümüz, Turizmimiz, ulusal ve uluslararası alanda savunur, Reklamını, tanıtımı günün şartlarına göre en iyi şekilde yapardım…

Başka Şehirler, ilçelerde kopyacı olup, uygulama yapmazdım; yenilikçi, akılcı projeler üretip, halka kendimi, projelerimi kabul ettirirdim…

Belediyede Bankamatik işçi, memur kesinlikle kabul etmezdim; herkesin işine gelmesini sağlar, kişinin tecrübesine göre iş verirdim..

Ben Başkan Olsaydım…

Eski Belediye Başkanların çalışmalarına, hizmetlerine saygı duyardım, yeri geldiğinde onları yad eder, çalışmalarından ötürü teşekkür ederdim…

Mega projeler için sağlam tecrübeli, liyakati olan akademik insanlarla çalışırdım.

Şehiri yerli ve ulusal müteşebbis için cazibe hale getirir. Kenti sanayi kentti yapardım…

Görevden alınan daire Başkanlarını, Şube Müdürlerini farklı alanlarda, Belediyeye yararlı olacak bir şekilde değerlendirirdim…

Başta gastronomi olmak üzere, fıstık, isot, Reçel, pamuk, Şıre, Sadeyağ, buğday v.s. ürünlerine  sahip çıkar tanıtım ve satışın iyi olması için esnafımıza katkı sunardım…

İşçi, Memur hakkını savunup, maddi ve manevi hakları verip, en iyi şekilde onlardan verim alırdım. İşçi maaşı Üzerinden tasarrufa asla gitmezdim; emeğe, alın terine saygı duyardım.

Genel Sekreter, Genel sekreter yardımcılarını, Daire başkanlarını, şube müdürlerini ve teknik Ekibi tecrübeye ve geçmiş referanslarına göre atardım…

Ben Başkan Olsaydım…

Yapıcı eleştiriye açık olurdum, hatta eleştiri yapan kişilerle bazen oturur, kentin sorunlarını münazara eder; eleştiri yapan kişilerden faydalanırdım…

Muhalefet partilerinden gelen eleştirileri ciddiye alırdım...

Gençlere, kadınlara, Özürlü ve yaşlılara insanlarımız için pozitif çalışmalar yapar, hizmet ağını geliştirirdim…

Belediyeden çıkan ihaleleri asla doğrudan teminle yapmazdım; Şeffaf ve rekabet ortamını oluştururdum, Belediye kaynaklarını çarçur etmezdim yandaşlar için…

Ayda bir Basınla bir araya gelip; kamuoyunu bilgilendirip, kamuoyunun talebini dikkatte alırdım, uygulanabilir projeleri alıp uygulardım…

Urfa’nın imar sorunun çözer, Çevre yolları ile Şehiri içi trafik akışının rahatlatırdım…

Sporu, salon sporlarını her semtte olmasını sağlar; yeşil bir Çevre düzenini için Şehirin her tarafından “Yeşil Urfa “ kampanyası başlatırdım

Her ilçeye en az 50 dönümlük tam donanımlı 2 park ve semt sahaları yapardım...

Ben Başkan Olsaydım…

Belediyenin imkanlarını partiye, dava adamına, okul arkadaşıma, kirveye, yandaşa ve cemaatte asla peşkeş çekmezdim…

Her zaman için Hak, Hukuk, Demokrasi der ve adil olurdum..

Seçim vaatlerime kesinlikle bağlı kalırdım, aşamalı olarak onları hayatta geçirirdim...

Belediye bünyesine yandaş, akraba, dava arkadaşı, partili arkadaşı liyakatsız kişiler kesinlikte atamazdım. Doğruluk, dürüstlük ve liyakatı daima esas alırdım…

İlçe Belediye Başkanlarıyla her hafta rutin bilgilendirme toplantıları yapardım, hizmet anlamında hem onları, hem kendimi, ilçe çalışmalarını değerlendirirdim...

Mevsimlik isçi dramını bitirmek için tarımdan istihdam alanları yaratırdım...

Kırsaldaki sorunlarla yakında ilgilenirdim, kırsalı hizmet olarak kentte yakın tutardım; liyakatli kişilerle çalışırdım; muhtarların talebini dikkatte alırdım…

Bilime, tekniğe, gelişime, kalkınmaya yenilikçi olmaya özen gösterirdim…

Şehrin komu oyuna, halka, kendi kitleme hesap verme anlayışını geliştirir, hesap verirdim...

Tabii Ben Eğer Başkan Olsaydım…