Uzun zamandır Fethulahçı Terör Örgütü hakkında bir şeyler yazmamıştım.
Bu Fethullahçı Terör Örgütü ki, nezaket, kibarlık ve hoşgörü maskesi altında alttan alta milletin kuyusunu kazan, dini imanı menfaatten öte bir şey olmayan şer örgütünden başka bir şey değildi. Konu hakkında daha önce bu şebekeye hizmet edenlerin ruh hallerini özetleyen “FETÖ Münafıklarını Tanıyalım” diye uzun uzun yazılar yazmıştım.
Merak edenler girip arşivden okuyabilirler.
Önceki gün iki arkadaşımı işyerinin önünde gördüm. Üzgün üzgün birbiriyle konuşuyorlardı. Yanlarına yaklaşıp “ne yiyoruz” diye sordum. Üzülerek bana dönüp “filanı tutuklamışlar” diye söylediler. “Buna mı üzülüyorsunuz” diye sordum. “Ya o adam temizdi, samimi niyetle hizmet ediyordu” dediler.
Bırakın bu surat asmayı. 17-25 Aralıktan sonra, 15 Temmuz’dan sonra bu işin samimiyeti, iyi niyeti mi kaldı! Bu şerefsiz örgütün milletin üzerine kurşun yağdırmasını görüp de hala samimiyetten bahsetmek mümkün mü?
Bu kadar yaşanandan sonra hala o alçak davasında samimi olan varsa burnu ancak cezaevinde sürünmekle belki kızarır.
Böylesi bir alçaklığın savunulacak bir tarafı mı kalmıştı ki, hala sosyal medyada, oturup kalktığı yerde bu alçaklık savunulsun.
Kandırılmış olmak, aldanmış olmak bir yere kadar. Bu alçak örgüt koca ülkeyi sarmış, Başbakanları, Cumhurbaşkanını kandırmışsa sıradan bir vatandaş da kanabilir. Ama yaşanan onca hadiseden sonra hala o aldanmanın içinde bulunmak ne büyük bir rezilliktir.
Vatanına ihanet eden, devletine ihanet eden, bayrağına, dinine ihanet edenin yeri var mıdır?
Bu hain şebekenin vatanına, devletine, bayrağına, dini hassasiyetleri kullanarak ihanet ettiği ayan beyan açıkta değil midir? Böylesi bir alçaklık ortaya çıktığı halde neyin samimiyetinden bahsedilir?
Buna rağmen hala Fetö’yü savunmak, yüreğinde o şer şebekesine sevgi beslemek apaçık sapıklıktan başka bir şey değildir. İşte bu gözü, kalbi mühürlenmiş münafıklıktır. En alçak azap dünyada da ahirette de bu münafıkların üzerine olacaktır.
Bu münafıklığı terk etmeyen, her ne şekilde olursa olsun bu sapıklığın peşinde giden değil arkadaşımız, kardeşimiz bile olsa acınacak değildir.
Göz göre göre bu sapıklığına devam eden biri olursa, ona söyleyeceğimiz tek söz olur.
Vay Fetocu vay!
