Dünyada enerji kaynaklarına olan ihtiyaç her geçen gün artarak devam etmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde nüfus artışı, sanayileşme, insanların refah seviyesinin yükselmesi ve teknolojik gelişmelere paralel olarak önümüzdeki yıllarda enerji talebi daha da yoğun olacağı kesin.

Fosil yani Petrol enerji kaynağının dünyada ciddi çevre sorunlarına yol açması, Ortadoğu Ülkelerinde ki rezervlerinin yakın gelecekte tükenecek olması,kaynak ülkelere bağımlılığın çeşitli siyasi ve ekonomik sorunlara yol açması ve fiyat istikrarsızlıkları gibi nedenlerden dolayı yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgi artmış, hatta günümüz Dünyasında savaşlara yol açmaktadır.

Özellikle gelişmiş ülkelerde yenilenebilir enerji kaynakları olan hidrolik, rüzgar, jeotermal, güneş,  hidrojen vb. enerji kaynaklarından başta elektrik üretimi olmak üzere çeşitli yollarla yaralanılması için ciddi yatırımlar yapılmaktadır...

Tüm bu gelişmelere rağmen fosil enerji kaynaklarının dünyada enerji kaynakları tüketimindeki üstünlüğü tartışmasız bir şekilde devam etmektedir ve kısa vadede bu üstünlüğünü korumaya devam edecek.

Gelişmekte Türkiye’nin de artan nüfus ve büyüyen ekonomisine paralel olarak enerji kaynakları tüketimi yükselerek devam etmektedir. Mevcut enerji yapısı % 70 -80 oranında dışa bağımlı olan Türkiye, bu oranı azaltabilmek için bir yandan sınırları içinde Farklı enerji kaynakları arama çalışmaları yürütmelidir, diğer yandanda yenilenebilir enerji kaynaklarının potansiyelinin belirlenmesi ve kullanımı konusunda çalışmalar  Hükümetimiz tarafından yapılmaktadır. .. Yakın zamanda  Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya  Lideri Putin görüşmelerinin ardından Mersin Akkuyu Nükler santral anlaşması imzalanmıştı.

Enerji kavramı ve enerji kaynaklarının sürdürülebilirliği geçmişten bugüne dünyanın en önemli konularından ve sorunlarından biri olmuştur. Enerji kaynaklarının hızla tükenmesi, petrol,kömür, nükleer enerji gibi kendini yenileme durumu olmayan kaynakların bilinçsizce kullanılması, bu kaynakların çevreye ve atmosfere verdiği kirlilik gibi etkenler insanları yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmaya yönlendirmiştir.

Dünyanın devamlı artan enerji ihtiyacını karşılamak için bilim adamları yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını her alanda arttırmak adına birçok çalışmalar yapmışlardır ve güneşten faydalanmak için güneş pilleri, rüzgardan faydalanmak için rüzgar değirmenleri kullanımı gibi projeler

geliştirmişlerdir, Jeotermal kaynaklı enerji konularında da yeni projeler hayata geçirip yer altı kaynaklarından en iyi şekilde yararlanmalıyız, bu konuda siz   meclis üyelerine büyük görevler düşüyor. 

Yenilenebilir enerji kaynaklarının en önemlilerinden olan jeotermal enerji ise günümüzde elektrik üretimi, tıp, turizm, ziraat, endüstri gibi sayısız alanda kullanılabilen bir kaynaktır. Jeotermal enerji kaynaklarının nice faydası bulunmakla birlikte, bunların başlıcaları daha önce belirtildiği gibi yenilenebilir olması yani doğru kullanımla tükenmesi zor bir enerji çeşidi olması, tespit ve üretiminin kolay olması, maliyetinin düşük olması, yatırımın çok kısa bir zamanda geri dönüş sağlaması, ayrıcadiğer kaynaklara göre çevreye verilen zararın çok az olmasıdır.

Dünya üzerinde jeotermal enerji değeri anlaşılan bir enerji çeşidi olmakla beraber kullanımı çok ülkelere göre değişiyor, fakat Ülkemiz ise çok önemli bir jeotermal kuşak üzerinde olmasına ve 1300’ün üzerinde kaynak barındırmasına karşın jeotermal enerjiden yeterince faydalandığımız söylenemez.

Türkiye’de jeotermal kullanımı; kaplıca turizmi, seracılık gibi temel kullanımlarla sınırlı bir şekildeyürütülmekle beraber son yıllarda konut ısıtılmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır.

Türkiye henüz tarım toplumu olmaktan kurtulamamış, endüstrileşmesini tamamlayamamış bir gelişme sürecindeki ülke konumundadır ve kalkınma için enerji açlığı çekmektedir. Türkiye’nin gelişmişlik çizgisini yakalayabilmesi, endüstrileşmiş ülke konumuna geçebilmesi için birincil enerji ve elektrik tüketimlerinin, kişi başına yıllık baz ile en az bugünkü düzeyin 3 katına çıkarılması gerekmektedir.

Türkiye’nin en büyük Kalkınma projesi olan GAP’ın  Başkenti Şanlıurfa’da Türkiye’nin en büyük Hidroelektrik santrali olan ve ülkemizin gurur abidesi Atatürk Barajı , Keban, ve Birecik ile Karkamış Barajları Fırat nehirleri üzerinde bulunuyor.  Bu önemli Barajlar Ülkemizin enerji ihtiyacının ancak %20’sini karşılıyor. Yer altı zenginliğ bakımından Şanlıurfa Şanslı İl’lerimizden birisidir.  Şanlıurfa'nın 40 km uzaklıkta Yaklaşık 20 yıl önce şans eseri ortaya çıkan Karaali Jeotermal kaynaklı suyun ortaya çıkmasıyla bugün Türkiye’nin en büyük seraları kurulmuş, önemli oranda ihracat yapılıyor.  Sağlık Turizminde bölge halkının ihtiyacını karşılayan Karaali Kaplıca suyununda daha fazla yararlanmalıyız.  

Bir kez daha Şanlıurfa’da yapılan Jeotermal kaynaklı Belediyeler Birliği Ekim ayı Meclis olağan toplantısına ev sahipliği yapan 106 Belediye Başkanına en güzel şekilde ev sahipliğini yapan  Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol, ve ekibine başaralı bir sınav verdikleri için teşekkür ediyorum.