Bir yerel basın mensubu şehrinin kalkınması için illa ki o ilde görev yapan mülki amirleri yakından takip eder. Ben de gazetecilik yaptığım süre içerisinde, meslek büyüklerim kadar olmasa da, ilimizde görev yapan mülki amirleri özellikle de valileri Şanlıurfa'ya hizmetleri noktasında takip etmeye çalıştım. 

Bir basın mensubu olarak ilk takip ettiğim vali Nuri Okutan'dı. Şanlıurfa'ya Trabzon'dan gelmiş deneyimli bir devlet adamıydı. Herkes gibi ben de ilimize katacağı artı değeri merak ediyordum. O dönemde Şanlıurfa'dan, Suriye'ye pasaportsuz gidilebiliyordu. Nuri Okutan da bu durumu fırsata çevirip iki ülke arasında ticaretin gelişmesi için çaba sarf ediyordu. Ancak Nuri Okutan'ın bence en akılda kalan yanı Şanlıurfa'nın sahip olduğu genç nüfus potansiyelini görüp eğitimde geri kalmış ilimizde okumaya verdiği önemdi. "Işığımı Arıyorum, Okuyorum" adlı bir de kampanya başlatmıştı. Yediden yetmişe herkes köşe başı kitap okur hale gelmişti. Daha fazla istifade edebilecekken Vali Okutan, yayınlanan kararname ile merkeze çekilmiş, yerine de Manisa Valisi Celalettin Güvenç Şanlıurfa Valisi olarak atanmıştı. 

Celalettin Güvenç de Nuri Okutan gibi tecrübeli bir isimdi. Şanlıurfa bu konuda şanslı bir il, zira hep tecrübeli isimler vali olarak atanıyordu ilimize. Vali Güvenç gelince Şanlıurfa'da sınır hareketliliği başlamıştı. Gelen Suriyeli sığınmacılar için geçici barınma merkezleri yapılmaya başlanmıştı ancak Vali Güvenç Şanlıurfa'nın huzur ve asayişini temin ederken özellikle kırsal bölgelerdeki kalkınma çalışmalarına da ara vermeden devam ediyordu. Her hafta bir köy yolu için basın mensupları olarak o bölgeye Valiliğe ait araçlarla gidip haberimizi yerinde servis ediyorduk. Şanlıurfanın büyükşehir olmasıyla birlikte yapılacak ilk yerel seçimde Vali Güvenç görevinden istifa ederek Şanlıurfa'ya belediye başkanı olarak hizmet etmeye karar verdiğini açıkladı. Vatandaşlarda da bu durum karşılık buldu ki Güvenç büyük oy farkıyla Şanlıurfa'nın ilk büyükşehir belediye başkanı seçildi. Güzel işler de yapmaya başlamıştı ancak kendisi siyasete memleketi Kahramanmaraş'tan milletvekili olarak devam etmeye karar verdi ve belediye başkanlığından istifa etti. 

Celalettin Güvençin valiliği bırakmasından sonra iki ay Vali Yardımcısı Ramazan Seçilmiş vali vekili olarak görev aldı ve yayınlanan ilk kararnamede Şanlıurfa'ya Karabük Valisi İzzettin Küçük atandı. 

İzzettin Küçük de tıpkı Celalettin Güvenç gibi Suriyeli göçünün yoğun olduğu bir dönemde görev aldı. Belki de Şanlıurfa'nın bir mülki amir için en zor yıllarıydı. Devam eden göçler sonucunda göç eden Suriyelilerin barınma sorununu çözmek için misafirhaneler inşa edilmeliydi. Son olarak çok kısa bir zamanda 40 bin kişilik Suruç barınma tesislerini inşa ettirmişti. İzzettin Küçük döneminde Amara saldırısı gerçekleşmiş, Ceylanpınar'da iki polisimiz şehit edilmiş belki de bunlara bağlı olarak çözüm süreci sona ermişti. Tüm bu yaşananlara rağmen Şanlıurfa hükümetin açıkladığı 6. bölge teşviklerinin de etkisiyle sanayi de yeni yatırımlar almaya başlamıştı ve aynı zamanda OSB başkanı İzzettin Küçük bu ivmelenmeyi de iyi yönetmişti. İzzettin Küçük döneminin bir diğer dikkat çeken yönü ise şehrimizin belki de bugüne dek en çok devlet büyüğü ağırladığı dönem olmasıydı. Öyle ki Türkiye'de ilk defa bir bakanlar kurulu toplantısı Şanlıurfa'da yapılmıştı. Bu tür büyük organizasyonlar, Şanlıurfa gibi şehirlerde trafikten kaynaklanan küçük çaplı kaoslara yol açarken süreç, başarılı bir şekilde yönetiliyordu. 

Yine kararname zamanı ve yine değişim ama bu kez vali merkeze değil Bursa'ya atanmıştı. Gelen isim ise Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna'ydı. Şanlıurfa'nın en kısa süre görev yapan valisi oldu. 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında henüz bir ay bile olmamıştı Vali Tuna görevdeydi. Vatandaşları darbecilere karşı her zaman uyanık olma konusunda uyarır, her akşam vatandaşlarla birlikte meydanlarda demokrasi nöbetlerine katılırdı. 

Merkeze alınmasıyla sona eren Şanlıurfa Valiliği görevinin ardından Güngör Azim Tuna'nın yerine Adıyaman Valisi Abdullah Erin görevlendirildi. 

Vali Abdullah Erin'e ayrı bir değineceğim çünkü hem ben mesleğimde artık bazı konulara daha hakimdim hem de Vali Erin son yıllarda Şanlıurfa'nın en uzun süre görevde kalan valisiydi. 

Vali Erin Mardinli, Adıyaman'da vali olarak görev yapmış, daha önceki görevlerinin de bir çoğunu Güneydoğu Anadolu Bölgesinde geçirmiş böylelikle bölge insanını yakından tanıyan biriydi. Bu bölgenin insanı ne ister çok iyi biliyordu. Bölge insanı, insanımız devletin kendisini kucaklamasını ister. Abdullah Erin de böyle yaptı, makam kapılarını mesaisi süresince Şanlıurfalılara açık tuttu. Bu da birçok kesimden takdir topladı. Vali Erin'in karakterine bakarsak bu gayet normal bir durum aslında. Oldukça mütevazı biri çünkü. 

Görev süresine gelecek olursak, beş yıl gibi uzun bir süre Şanlıurfa gibi zor bir coğrafyada çalıştı. Bu süre içerisinde ekonomi alanında OSB'ye yeni yatırımlar kazandırıldı. Kurulan ayakkabı fabrikaları ile binlerce gence istihdam imkânı yaratıldı. İlimiz turizminin daha doğru yönetilebilmesi için Turizm Geliştirme Anonim Şirketi 'ni kurdu. Eğitim noktasında şehrin okul ihtiyacını karşılayabilmek için 393 okul yapımına ağırlık verdi yetmedi yurt içinden ve yurt dışından bağışçılara okullar yaptırttı. Uyuşturucu ile mücadeleye ağırlık verdi, amatem ve çematem Şanlıurfa'ya kazandırıldı. Gıda OSB'nin yanı sıra 700 hektarlık OSB 2000 hektara çıkarıldı ve tamamı yatırımcılarla doldu. Göbeklitepe, on iki tepeler, VE hotels, kale eteğinin kamulaştırılması, girişimcilik projeleri, mikrokredi uygulamaları, her ilçeye modern hastaneler, merkezde diş hastanesi, eyyüpnebi projeleri, Şanlıurfa özel alan yönetimi projesi, yurtdışı kaynaklı ekmek fabrikası, yetimler yurdu... Dahası da sayılabilir ama uzatmıyorum. 

Bu şekilde geçen yıllar içerisinde dünya gündeminde uzun bir süre yer alan Barış Pınarı Hakeratı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Şanlıurfa'dan başladı. Sınır ileçelerimiz Akçakale ve Ceylanpınar'dan Suriye'nin TelAbyad ve Resulayn bölgelerine gerçekleştirilen harekat, büyük bir askeri başarı ile sonuçlandıysa da harekât sırasında ve sonrasında hem Şanlıurfa'da hem harekât bölgesinde iyi bir yönetim gerektiriyordu. Bu iyi yönetim Abdullah Erin'in valiliği döneminde gerçekleşti. Her ne kadar zaman zaman kamuoyu Vali Erin'i Tel Abyad ve Resulayn'a yaptığı inceleme gezileri sebebiyle eleştirmiş olsa da sorumluluğu altındaki yerleri gitmesini oldukça doğal hatta gerekli görenlerdenim. Bir vali nasıl ki idaresi altında bulunan mülki sınırlar içerisindeki ilçelere inceleme gezisi düzenliyorsa ülkemizin kontrol altında tuttuğu bu yerlere de gitmesi yadırganmamalı. 

Abdullah Erin'in valiliği döneminde bir diğer zor süreç ise pandemi süreci oldu. Salgın bütün dünyanı kasıp kavururken, hatırlarsanız Sağlık Bakanlığının yayınladığı haritada Vali Erin idaresindeki Şanlıurfa, uzun süre mavi renkte kalmayı başarmıştı. Hatırlarsanız mavi renk vaka sayısının düşük, kırmızı renkse yoğun olduğu illeri gösteriyordu. Böylesi bir ortamda ve her zaman kendi zorlukları olan Şanlıurfa'da görev yapan Vali Erin herkesin yaşadığı bir şaşkınlıkla merkeze alınmış, yerine de Sivas Valisi Salih Ayhan atanmıştı.

Vali Ayhan, Sivas'ta Sivasspor'un başarısına destek olmuş bir isimdi. Yıllarca Şanlıurfaspor'dan başarı bekleyen Şanlıurfa kamuoyu bu kararname ile oldukça heyecanlanmıştı. Boşuna da değildi bu heyecan zira Vali Ayhan kente gelir gelmez ilk söylediği cümle "Şanlıurfaspor'un başarısı için çalışacağız" olmuştu, öyle de oldu. Şehrin en önemli marka değeri yılların ardından Vali Ayhan döneminde bir üst lige çıkmayı başarmıştı. Şampiyonluk gözler önündeydi ancak gözlerin görmediği ise yaşadığımız deprem ve sel afetlerinin yaralarının da Vali Ayhan döneminde hızlı bir şekilde sarıldığıydı. Maalesef Vali Salih Ayhan da kısa süre görev aldığı Şanlıurfa'dan merkeze mülkiye başmüfettişi olarak atanmıştı. Şimdi ise bayrak Hasan Şıldak'ta. 

Şanlıurfa'da görev yapan tüm valilerin büyük bir gayret ve özveriyle bayrağı daha yukarılara taşımaya gayret ettiğine inanıyorum. Görev sürelerinin bir önemi yok. Göreviniz sırasında nasıl bir iz bıraktığınız önemli. Valimiz Hasan Şıldak'ın da özveriyle Şanlıurfa için çalışacağına inanıyor, bu zor görevde kendisine başarılar diliyorum.