YSK ‘nın 31 Mart İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık Seçimini 4 oy pusulasının bir zarfın içinden çıkarılıp bir oy pusulasını kusurlu bulup,  3 ünü kusursuz bulunması, tek başına büyükşehir belediye başkanlık seçiminin İptal edilmesi anlaşılır gibi değildir.

Gelişmiş ülkelerde yozlaşma bozulma olarak adlandırılır. Yani olduğunun dışına çıkan olması gerekenden farklı olan sahtekâr, yolsuzluk yapan, ülkesi için değil şahsi menfaati için davranan, toplumun ve halkın ortak değerlerini yok sayan, çıkar ilişkilerine dayalı belirli zümrelerin, gurupların, ekiplerin, emrinde, çıkar ilişkileri ile iş yapan ve /veya konumunu kullanan bu vesile ile toplumsal ahlak değerlerine ve yasalara aykırı davranarak yaşayan kişilere kurumlara Yozlaşmış denilir.

Özellikle gelişmiş ülkelerde bir kişiye Yozlaşmış kişi deniliyorsa bu kişi; Toplum tarafından İtibarsız ahlaksız ve haysiyetsiz kişi olarak olması gereken yerde değerlendirilir.   

Gelişmekte olan ülkelere baktığınızda radikal değişimlerle toplumsal ahlak eğitimle vatandaşlara net tanımlanır. Her ülkenin vatandaşı kendi ülkesi için mücadele ederken toplumsal ahlak yozlaşmasının olduğu ülkelerin vatandaşları ülkelerinin menfaatini düşünmez ve ülkelerini her hangi bir sorun olduğunda da terk ederler.

Ahlak olmayan yerde siyaset rant aracı olarak ortaya çıkar. Ortaya çıkaranda toplumun alışkanlıkları ve ben duygusudur. Osmanlı imparatorluğunun çöküşüne bakarsak yozlaşmanın ciddi belirtileri ön plana çıkar.

Yozlaşmış bozulmuş kurumları ülkemizde sıralayın dersek sanırım ciddi oranda her birey kendine göre kurum sayacaktır. Kamu kurumları vatandaşa hizmet ve ülkenin gelişimi için çalışırlar diye biliyoruz.   Siyasi erk siyasi erkler her seçim döneminde ekonomik sosyal ve kültürel kalkınmadan bahsederek vatandaşların oylarına talip olurlar.

Ancak iktidara gelince ilk birkaç yıl tribünlere oynarlar. Sonra aynı tas aynı hamam yozlaşma devam eder. Gelen Gideni aratır atasözü ön plana çıkar. Güç bunalımı yaşayan ve gücün esiri olarak yaşamaya farklı açıdan yol bulan iktidarlar ciddi ekonominin esareti altın da var olduklarını düşünerek muktedir olurlar. Vatandaş ta ülke de unutulur. Kefenin cebinin olmadığını kısmen unuturlar. Bu yozlaşmış yapılarını toplumun her kesimine serbestmiş gibi de rahat davranarak yaymış olurlar.

Şimdi gelin madalyonun bir de ahlaklı yozlaşmamız tarafına bakalım.  

Dinimiz gereği hırsızlık, haksızlık yapmak, hak yemek, adil olmamak, gıybet yapmak, haram yemek, günah ve suç mudur? Dinden insanı eder mi etmez mi? İslam dinine inanan mümin kişiler yukarıdaki söylediklerimi yapıyorsa, zaten Müslüman olamaz. Yalancıdan sahtekârdan Müslüman olur mu? Müslüman insan yalan söylemez, haram yemez, Hak yemez, adaletsiz olamaz. Oluyorsa Müslüman olamaz.  Şimdi insanın bozulmaması için zaten İslam dini vardır. Allah cc zaten insanoğlu dünya nimetleri ile bozulmasın diye peygamber efendimiz Hz. Muhammet sav ve Kur-an ı Kerimi yani Müslümanların yaşam rehberini göndermiştir. Onu okumamız, anlamamız ve uygulamamız için. Bu ramazan ayında dinimizin gerekliliğinin en önemlisinin ahlak olduğunu unutmadan yozlaşmaya dur dememiz gerekiyor. Çünkü dinimiz yozlaşmayı ret eder.Yozlaşanlardan da uzak durmamızı emreder. Ramazan ayınızın yozlaşmadan uzak hayırlara vesile olmasını, Oruçlarınızın helal ve kabul olmasını diliyorum.  Selam ve saygılar…