Kimlik nedir,Öncelikle kimliğin genel bir tanımı ile olaya yaklaştığımızda, Yeryüzünde ve uzay da yaşayan,var olan,olma mücadelesi veren ve yok olan tüm canlı,cansız varlıkların belirginliklerinin algılanması açısından önem arz eden bir tanıtım belgesi, kartı,varlık sebebi.

Kimliginiz olmadan varlığını,yaşayıp yaşamadığını,özünü, kendini,inancını nereye kadar anlatabileceksiniz ve ne derece kabul göreceksiniz, gerek halk nezdinde gerekse resmi kayıtlarda ne kadar sağlıklı bir anlatım,tanıtım ve kabul olur.

Tabiiki böyle bir şey mümkün değildir, “  Büyük üstad Yaşar Kemal in Ne yaşar,Ne yaşamaz “ romanındaki misal  gibi olursunuz….!

Bu bakımdan,canlı, cansızher yaratılanın,kimliği ile tanınması, bunun içerisinde ve önceliğinde var edilen İNSAN kimliği tabiiki ön plana çıkmakta ve İNSAN kimliği içerisinde, insanın varlık sebebi olarak kendine, halkına, inancına biçtiği misyon da bu kazandığı kimliği ile ölçülür,değer kazanır, bir anlam ifade eder konumunu belirler.

 Sadece  yaşayan İNSAN olarak kimliksiz kalmak, bir genelleme ile Yaratıcının bir bütünlük içerisinde yarattığı, tıbbi ifade ile de Erkek yada Kadın cinsiyetlerinden oluşan birer Varlık olur. Ama bu varlığın bir anlam kazanması, ifade edilebilmesi, kabul görmesi, tanınması,söz hakkının olması için bir kimliğinin olması gerekmektedir.

Bir kimlik bütünlüğü içerisine tüm insanları sokmak ne derece doğru,sorğulanması gereken bir konu değilmi..?

Bir ülkede ( Dünyanın herhangi bir yerinde..) yaşayan çeşitli etnik kökenden herkesi bir kimlik çatısı altında toplamak ve olmadığı ( ruhen, fiziken,aklen,örf ve adetler,gelenek ve görenekler, inançlar  gibi..) halde,kendini orada hissetmediği, görmediği, göremediği halde o yapmak bir kimlik tanımamadır, yok saymadır, İnkar etmedir. Bir inancın yaşamı ile, ön görüsü ile, ibadeti ile olaylara bakış açısı ve yaklaşımı ile  ilgi ve alakası olmayan bir inancın içinde görmek,hem görülmek istenen inanca, hemde yok sayılmak istenen inanca hakaret değilmidir.?

Rusya da yaşayan tüm insanları, Rusya vatandaşı  olarak görebilir,söyleyebilirsiniz ama asla  rusyada yaşayan bir gürcüye,bir azeriye, “ Sen yada siz Rus”sunuz” diyemezsiniz, evet o bir Rus vatandaşıdır,ama bir gürcü,çerkez,azeri rus vatandaşıdır. Yani burada Ülke vatandaşı olmak demek o ülkenin etnik kimliğini dayatmak demek değildir, olmamalıdır. Kimliğini bilerek ülke vatandaşı olmak farklı bir durum, kimliği inkar edilerek kabul edilmeyerek, dayatılarak ülkenin isminden kaynaklı o ülkenin etnik kimliğindeki vatandaşı olmak, yada inancı olmadığı halde dayatılan bilmem % kaç ı X inancının sahibi diye her kesi aynı görmek çok farklı, kişi yada halk, yada inançlar kendilerini nasıl görüyor,inanıyorlarsa o kimliğin sahibi olurlar.

Bu bir ayrıştırma değil bir insan hakkıdır, insanın varlık sebebi olan tanınma hakkıdır,insan olmanın temel taşlarından biri olan kimliğine kavuşma ve kullanma hakkıdır. Bunu inançlar bağlamında da ele aldığımız zaman, Ülkenin nüfusunun % bilmem kaçı  X inancı içerisinde değerlendiriliyorsa o ülkede yaşayan her insanın X inancından olması şeklinde, kendisine verilen Vatandaşlık belgesindeki Din hanesinin karşısına kendisine sorulmadan direkt olarak  Dini : X diyerek  yazmak bir bütünlük değil tamamen bir inkar ve red etmektir, ve Ülke insanın kendi devletinin yaptığı bir hukuk dışı davranıştır.

Türkiye Vatandaşlığı bir çatı dır, doğru. ama bu demek değildir, Türkiye vatandaşı olan herkes Türktür, bu ülkede Çok çeşitli etnik kimliğe sahip insan vardır, bu nedenle Verilen kimlik belgelerinei  Tabiiyeti hanesi eklenmeli ve o şahsın hangi etnik kimlikten olduğu ile Din hanelerinin, resmi kurumlar tarafından direkt doldurulmadan sorulmala, kişi kendini ne olarak görüyor ise ( Türk-Türkmen-Kürt-Zaza-Laz-Çerkez vb.) yada hangi inançtan olduğunu kabul ediyor ise ( İslam-Hırstiyan-ezidi-yahudi-alevi- vb.) talebine uygun olarak verilmesi o ülkede yaşayan tüm etnik ve inançsal ayrılıkları kabullenmek ve barışı huzuru yakalamak demektir. Aksi taktirde  yok saymak demektir ve bu davranışta İnsan haklarına ve insana dolayısı ile kimliğine yapılmış bir hakarettir,saygısızlıktır,yok saymaktır.

Dünyanın neresinde olursanız olun hangi ülkesinde yaşarsanız yaşayın öncelikli olarak İNSAN OLARAK varoluşunuz varlık sebebiniz olur ama,yaşamaya başlayacağınız yada yaşadığınız coğrafyada hangi kimlikten yada inançtan İNSAN olduğunuzu görmek,ona göre yaşamakta en doğal bir Haktır.Aksi taktirde etnik ve inançsal kimlikleri görmezden gelmek,yok saymak olurki işte tamda burada FAŞİST NAZİ ALMANYA sındaki,İTALYAN Musoloni sindeki ve ……… gibi tek tipçiliğe ve Soy kırıma,sonuçta da katliamlara,cinayetlere,faili meçhullere,malzeme verilmiş olur.

Üst kimlik ,daha doğrusu X ülkesinin vatandaşı olarak verilecek olan kimlik bilgilerinde o kimliği düzenleyen ülkenin ( Örnek : Rus Vatandaşı kimlik belgesinde Tabiiyeti : Gürcü vs. Din hanesinde de : İslam-Hıristiyan-Yahudi- Alevi vb.) düzenlemeler yapılması gerekmekte yada kimliklerden DİN HANESNİN KALDIRILMASI, yazılmaması gerekmektedir. İnançlar insanların,toplumların özelleridir, bunda Allah dan başka hiç kimseye karşı sormlulukları olmaz, olamaz.

Demokrasinin gereği olarak insanların,kimlik ve inanç özgürlüklerinin önüne hiçbir dayatmanın,zorlamanın,zorla kabulun konulmaması gerekmektedir ve yapılması gerekende budur bu da insana saygı ile başlar.( Kazanmanın yolu kabullenmekten geçer.)

Kimliği tanımak sadece bir tanıtım belgesini vermekten ibaret değildir, kabul görmektir,kabullenilmektir,varlığını,etnik kimliğini, farklı inançlarını tanımaktır,

yani kimlik ;  BELGEDEN DE ÖTE BİR ANLAMDIR, BİR KAZANIMDIR.

 Demokrasiyi içine sindirememiş ülkelerde dayatılan,bu uygulama sonucunda en büyük baskı aracı ( psikolojik,fiziksel,dayatma..) X Devletin kendi ülkesindeki vatandaşlarının tamamını tek tip İNSAN modelinde görüp, KİMLİKSİZ YAŞAYAN ÖLÜ olarak görmesi anlamına getirerek,istediği tip İNSAN yani ROBOT İNSAN modelini, KİMLİKSİZ İNSAN modelni oluşturmaktır.

Ülkelerin kendi vatandaşlarına ve dünya vatandaşlarına karşı dolayısı ile tüm dünya insanlarına karşı sorumlulgu tek tipçi olmak zihniyetinden kurtularak KİMLİĞİ İLE BERABER YAŞAYAN, KABUL EDİLEN, İNANCI İLE BERABER YAŞAYAN,KABUL GÖREN İNSAN OLGUSUNU İÇİNE SİNDİREBİLMEKTİR. İşte bunu yapabildiğimiz zaman Demokraside gelir,huzurda gelir,Barışta gelir,insan haklarının ihlalleri de ortadan kaldırılabilir…?

Bir insan öncelikle İNSAN KİMLİĞİ ile daha sonrada kendini hissetiği, benimsediği etnik ve inançsal kimlikle  kabul edilmeli,kucaklanmalı,belgelendirilmeli., dayatma ile ( 12.02.2015 tarihinde Ankara Önkoloji hastahanesiinde yaşanan test de yapılan dayatma gibi Tabiyeti Türk, ne alaka, nereden biliyorsun onun Türkmü, arap mı,kürtmü olduğunu ki, sordun mu,yada ne gereği vardı ki..) insanlara kimlik kazandırılamaz, kazandırılsa da bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de geri teper ve halk ve insanlar zarar görür,cepheleşir,ayrıştırılır,ötekileştirilir ve bunuda Devlet kendi eli ile yapmış olur ki  işte o zaman en büyük İNSANLIK SUÇU nu işlemiş olur. Devletin görevi vatandaşına karşı suç işlemek değil,dayatmak değil,inkar etmek değil, tüm farklılıkları ile tüm olğuları ile beraber insanları kucaklamaktır,birleştirmektir. Kimlik sahibi İNSAN olarak kabul etmektir.

Tüm Var olanlar ( Canlı,Cansız..) hepsi yaratılandır,( Özelde  KİMLİKSİZ İNSANDIR..) ama  Önemli olan bu kimliksiz insanı İNANCI ve KİMLİĞİ İLE BERABER TANIMAKTIR, YAŞATMAKTIR.Her kimlik,her inanç bir kazanımdır,Buda insanın en doğal hakkıdır.

                 Sevgilerimle ve Aşk ile…..