“Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” demişti Üstad yıllar önce. Hürriyeti ekmeğe, suya tercih eden anlayışın altında yatan büyük sır neydi?

Etrafta önce ekmek sonra hürriyet, diyenlerin sayısı az değildir. Ne olacak canım, ben karnımı doyuyorum ya. Yeter de çok bile…” Ne acı bir düşünce(sizlik)!

Oysa doğuştan gelen bir vazife var senin üzerinde. İnancın gereği sırtında bir küfe taşıyorsun. Adım adım gezeceksin, gönül kapılarını çalacaksın. Miftah misali açacaksın kapıları tek tek güzelliğe ve iyiliğe giden yolda.

Bu yolda şeytani eller durmayacak, engelleyecek seni: Ne yapıyorsun, sana mı kaldı bu vazifeyi üstlenmek?

Bu işi bizim elimizle yapacaksın, kontrolümde hareket edeceksin.

Siz de aklınızı kaybedecek olursunuz. İyilik yapmak da mı yasak bu dünyada?

Aman Allah’ım gönülden attığımız ve karşılıksız yaptığımız iyilik yapma duygumuza da kilit vuruluyor. Ne oluyor? diye feryat edeceksiniz.

İşte bu noktada koşulsuz“biat” etme ya da “kaldığınız yerden hür hareket etme” kararına varmanız lazım.

Ya düşüncelerde “esaret” ya da “hürriyet.”

Ekmeği değil de hürriyeti tercihte olmak demek “sıkıntılara ve zorluklara hazırlıklı olmak gerek” demek.Zorlu bir yola gireceksiniz,demektir. Tedbirinizi alıp gözünüzü kırpmadan “Hürriyet!” diye feryat edeceksiniz.

Etrafta kimseler yokmuş gibi olacak, oysa sesinizi duyan milyonlarca kişi var. Neden cevap vermiyorlar, diye kendinizden azıcık şüphe edeceksiniz:”Ben mi yanlış yoldayım onlar mı, ben mi deliyim onlar mı? “

Bir iki kişi yanınızda duracak. En büyük destekçiniz onlar olacak.Ve beklide geleceğe şekil vermede onların izi olacak. Nicelik yok ama nitelik açısından mükemmel olacak.

Büyük davaların, büyük meselelerin tarih boyunca ya bir kişinin fedakârlığıyla ya da iki üç kişinin canını vermesiyle haklılığı ispatlanmıştır.

İşte en büyük örnek iki Cihan Serveri Efendimiz(sav)’in mübarek hayatına bakın yeter.Sihirbaz diyenler,yalancı diyenler(haşa),taşlayanlar,kovalayanlar,iftira atanlar….ile doluydu etrafı.

O(sav) ise doğruyu anlatmaktan vazgeçmedi.İyiki vazgeçmedi yoksa  bugün biz ne duurmda olurduk kim bilir Allah muhafaza.

İşte o iki kişi iki yüze kadar yayılması hatta iki yüz binler, milyonlara ulaşması sabırla olur.

Hürriyeti kaptırmadan anlatabilmek mesele. Sen anlat, yoluna devam et.

İyiliği, güzelliği yay…

Zira büyük emir O(cc)’nundur: “İyilik yapınız, kötülükten men ediniz.”

Madem O buyurdu, o zaman iyilik ve güzellik, kötülüğe galip gelecektir.

Hiç şüphe yok…