“Başkalarının ne düşündüğüyle meşgul oldukça, kim olduğunu unutursun.”
Hayat, uzun ve karmaşık bir yolculuk. Bu yolculuğun başrolünde biz varız.
Sahne kalabalık, ses çok; ama senin hikâyenin yönünü belirleyecek tek kişi
sensin. Ne istediğini, neye ihtiyaç duyduğunu, seni neyin gerçekten mutlu
edeceğini senden başka kimse tam olarak bilemez. Çünkü senin içindeki sesi
duymak sadece sana mahsus bir ayrıcalıktır.
Evet, bazen zorluklarla karşılaşacaksın. Hayat düz bir çizgi değil; inişli çıkışlı bir
patika. Bazen yorulacaksın, bazen insanlar hakkında konuşacak, seni yanlış
anlayacak ya da arkandan fısıltılar yükselecek. Bütün bunlar moralini alt üst
edecek. Ama unutma, bu dünya başkalarının yorumlarıyla şekillenecek kadar
geniş değil. Hayat, senin onu nasıl yaşadığına göre anlam kazanır.
Başarının ya da mutluluğun ölçüsünü toplumun kalıplarına göre belirlersen, hep
bir eksiklik hissiyle yaşarsın. Çünkü o kalıplar, senin doğana uymaz. Gerçek
başarı, senin için neyin doğru olduğunu fark edip onun peşinden cesaretle
yürümektir. El âlem ne demiş, kim ne düşünmüş diye takıldığında, kendine ait
olan yoldan saparsın.
Hayat seni yormasın diye başkalarına göre yaşamak, aslında ruhunu yoran en
ağır yüktür. O yüzden kendi doğrularına sadık kal. Hedeflerini sen belirle, rotanı
sen çiz. Bazen yol arkadaşların azalır, bazen yalnız kalırsın; ama kendi yolunu
yürüyen insanın vicdanı rahattır. Ve iç huzur, dış gürültüden çok daha
değerlidir.
Unutma, başkalarının senin hakkında söyledikleri onların gerçeğidir; senin değil.
Gerçek olan, senin ne hissettiğin, neye inandığın ve ne uğruna yaşadığındır.
Kendin olmayı seçtiğinde, belki herkes seni alkışlamaz ama sen aynaya
baktığında yüzün aydınlık olur. Çünkü kendin olmak, en büyük zaferdir
KENDİN OLMAK EN BÜYÜK CESARET
İbrahim Halil Dağ
Yorumlar